Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon kuvvetleri, Husiler'in elinde bulunan askeri depolara hava harekatı gerçekleştirdi. Operasyonlarda askeri tesislerin yüzde 80'inin yerle bir edildiği açıklandı. Tahran yönetimi, 25 Mart'tan bu yana devam eden operasyonlara tepki gösterirken, Husi yönetimi ise bunun Şii kesimlere dönük bir Riyad saldırısı olduğunu öne sürdü.
Suudi Arabistan öncülüğünde, Yemen'deki Husiler'e yönelik düzenlenen operasyonların en ağırı olan bu harekat sonrası gözler İran'a çevrildi. Peki, Tahran buna nasıl bir tepki verecek? Ruhani yönetimi Sünni koalisyonu durdurabilecek bir adım atabilir mi? Bu süreçte Türkiye'nin tutumu ne olacak?
Bu soruların yanıtını, Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden İran uzmanı Doç. Dr. Arif Keskin'den aldık.
'İRAN, HUSİLERE AÇIKTAN DESTEK VERMEK İSTEMİYOR'
İran'ın, Husilere açıktan destek vermek istemediğini söyleyen Keskin, konuyu şöyle açıkladı:
"Saldırıyı düzenleyen ülkeler, İran'ın Husileri destekleyerek Yemen'i ele geçirmek istediğini söylüyor. İran bu yorumu reddediyor. Amacı aslında Yemen krizine diplomatik yollarla çözüm bulmak. Bunu için de dört aşamalı plan hazırladı ve bu plan çerçevesinde bir çıkış arıyor."
'SÜNNİ ARAP ÜLKELERİNİ İKNA ETMEK KOLAY DEĞİL'
Hem Rusya'nın hem de Batı'nın İran'la iyi ilişkiler kurmak istediğine işaret eden Keskin, şunları söyledi:
'TÜRKİYE, ÜÇÜNCÜ BİR SÖYLEM ÜRETEBİLİR'
Keskin'e göre Türkiye ne İran'ın ne de Suudi Arabistan'ın yanında durmalı. Ancak bu şekilde üçüncü bir söylem üretilebileceğini savunan Uzman, "Suudi Arabistan'ın yanında yer alması Türkiye'nin diplomatik manevra alanını daralttı" dedi.