Resmi olmayan sonuçlara göre KKTC'nin mevcut Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu oyların yüzde 28,35’ini alırken en yakın rakibi bağımsız aday Mustafa Akıncı’nın oy oranı ise 26,8 oldu. Kuzey Kıbrıslılar, 26 Nisan’da yapılacak seçimlerin ikinci turunda Eroğlu ve Akıncı arasında tercihte bulunacak.
Peki, KKTC'deki birinci tur seçimlerin sonuçları neye işaret ediyor? Türkiye Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi (TÜRKSAM) uzmanı Hanife Çetin, konuyla ilgili görüşlerini Radyo Sputnik'te paylaştı:
KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turunda, yüzde 50’nin üzerinde oy alan aday çıkmadı. Buradan halkın adaylar konusunda hemfikir olmadığını görüyoruz. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu (yüzde 28 oy) ile eski bakan ve parti lideri Mustafa Akıncı (yüzde 27 oy), ikinci tura kaldı. Haftaya Pazar günü gerçekleşecek ikinci tur seçimlerinde KKTC yeni cumhurbaşkanını belirleyecek. Seçime katılım oranı yüzde 60 ile beklentilerin altında kaldı. Bunda Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelere ilginin düşmesi gerekçe gösteriliyor, ama bence iddialı adayların fazlalığından kaynaklanan kararsızlığın da etkisi olduğu söylenebilir.
Bu nedenle iki adayın yarışacağı ikinci turda katılımın artmasını beklemek mümkün olacaktır. BM, KKTC’de yeni cumhurbaşkanının belirlenmesinin hemen ardından müzakerelerin başlayacağını ilan etti. Bu nedenle sandıktan çıkan ilk adayın sınavı müzakereler olacaktır. Halk, ikinci turda sandığa giderken ilk olarak adayların Kıbrıs sorunu müzakerelerinde yürütmeyi vaat ettikleri politikaları dikkate alacaktır. İki adayın da birbirine çok yakın yüzdelerle oy aldığını unutmamak lazım. Bu nedenle ikinci tur çok kritik. İkinci kez KKTC Cumhurbaşkanı olmak isteyen Derviş Eroğlu’nun genel siyasi eğilimine bakacak olursak, Eroğlu, Kıbrıs sorununda en tecrübeli isim, istikrar beklentisindeki ve sağ görüşlü vatandaşların desteklediği bir isim. Eroğlu, Rumların oyalama taktiği sürmesi halinde, KKTC içinde ‘Pazarlıklara tamam ya da devam’ referandumu düzenleyeceğini ve Kıbrıs sorununu mutlaka sonlandıracağını vaat ediyor. Bu gerçekten KKTC’deki bilinmezliğin sonlandırılması açısından halkın istediği bir şey. Ama sorunun yarım asırdır devam ettiği düşünülürse bu kadar kısa sürede çözülüp çözülemeyeceği aklımıza geliyor.
Mustafa Akıncı ise, KKTC parlamentosunda temsil edilen en küçük parti olan Toplumcu Demokrasi Partisi’nin desteğini alan çok tecrübeli bir isim. Akıncı, Kıbrıs sorununda Rum ve Türk taraflarının irade göstermesi halinde kısa sürede çözüme ulaşılacağını belirtiyor. Akıncı'nın bunu nasıl yapacağını halka gösterebilmesi önemli.
Sonuç olarak, bu seçimlerin uzun ve kısa vadede kazananı demokrasi oldu. Seçimlerde adayların oy oranları KKTC siyasetinde yeni oluşumlara işaret etmekte. Bu seçimleri dördüncü sırada tamamlayan bir isim siyasette uzun soluklu olacağını da kanıtladı. Kudret Özersay’ın seçmen karşısına çıktığı ilk cumhurbaşkanlığı seçimi oldu ve bağımsız olarak katılmasına rağmen yüzde 21 oy alarak büyük bir başarı gösterdi. Aldığı bu yüksek oy, hareketini siyasi partileşmesi sürecine taşımasına vesile olacağa benziyor. 45 yaşında olan Özersay’ın siyasi bir partiden destek almadan gençleri kendine inandırması KKTC siyaseti için büyük bir adım oldu.