Rusya'da yaşayan cam sanatçısı Gülsen Soysal ve eşi ressam Doğan Soysal Moskova'da resim ve cam sanatını buluşturan bir sergi açtı. 8 Nisan'dan bu yana Moskova Voloşina Kütüphanesi Kültür Merkezi'nde devam eden sergide, dekoratif cam eserler ve suluboya resimleri sergileniyor. "Saydam Çizgiler" ve "Boğazın Nefesi" adını taşıyan sergi, geleneksel Türk motifleri ve İstanbul esintilerini Moskova taşıyor.
Cam sanatçısı Gülsen Soysal, serginin doğuş sürecini ve ilham kaynaklarını Radyo Sputnik'e anlattı.
Kendinizi tanıtır mısınız?
Beş yıldır Moskova'da yaşıyorum. Eşimin işi dolayısıyla buraya geldik ama burayı çok sevdik. Moskova'da yaşamaktan çok memnunum. Güzel Sanatlar Fakültesi, Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü mezunuyum. Uzun yıllardır cam ve seramikle uğraşıyorum. Türkiye'de cam sanatı öğretmeniydim, istifa ederek Moskova'ya geldim ve burada uzaktan da olsa işime devam ettim. İnternet vasıtayla yaptığım çalışmaları göndererek işime hala devam etmekteyim. Eşim aslında elektrik mühendisi ama kendisi tamamen doğal bir yetenekle sulu boya resim yapıyor.
'İSTANBUL ÖZLEMİ BİZİ SERGİ AÇMAYA İTTİ'
Moskova'da eşinizle beraber dekoratif cam ve resimlerden oluşan bir sergi açtınız. Sergi açma fikri nasıl doğdu?
Buraya geldikten sonra İstanbul'a özlemimiz arttı ve eşim İstanbul ile ilgili resimler yapmaya başladı. Bizim için Moskova'da veya İstanbul'da yaşamak çok farklı değil aslında. Her geçtiğimiz sokakta tarih ve sanat var. Sürprizlerle dolu, özgürlüğün ve sevginin dolu dolu yaşandığı bir şehir burası…
İki şehrin benzerlikleri, bizi sergi açma fikrine ve burada hissettiğimiz özlemlerimizi aktarmaya yöneltti. Fikrimizi Rusya Kültür Bakanlığı'na iletince bunun çok güzel olacağını söyleyerek bize imkan tanıdılar. Moskova Voloşina Kütüphanesi Müdürü Sergey Kupriyanov ve Viktor Solkin'e buradan çok teşekkür ediyorum.
Sayın Dışişleri Bakan Yardımcımız Naci Koru ve Moskova Büyükelçimiz Ümit Yardım açılışa katılıp, onur verdiler. Çok teşekkür ediyoruz kendilerine. Aynı zamanda Rusya parlamentosu Duma'dan ve Rusya Kültür Bakanlığı'ndan da yetkililer geldi. Sergi çok beğenildi gerçekten, çok ses getirdi.
TOPKAPI SARAYI'NDAN MOSKOVA'YA…
Sergide ne tür eserler var?
Topkapı Sarayı'nda bulunan eserlerin birebir repredüksiyonları var. Aynı zamanda eserlerin yorumlarını da yaptım. Tabii Osmanlı tarihi çok geniş kapsamlı, her alandan yeni bir hikaye ortaya çıkabiliyor. Ufacık bir kumaş parçasının deseninden bile yeni bir şey ortaya çıkarabiliyorsunuz. Dolayısıyla böyle bir konseptin içerisinden farklı tarzda şeyler sergilendi. Daha çok ürün vardı ama hepsini buraya getirmek mümkün değildi. Zamanla yeni sergilerde daha fazla ürün sergileme şansı bulacağız.
BOĞAZIN NEFESİ…
Serginin iki ismi var; Saydam Çizgiler ve Boğazın Nefesi… Neden iki isim tercihinde bulundunuz?
‘Boğazın Nefesi' adını Moskova Kültür Departmanı istedi. Onların amacı İstanbul'un kültürel tanıtımını yapmak olduğu için bu adı tercih ettiler. Biz ise zaten serginin ismini ‘Saydam Çizgiler' olarak düşünmüştük. Eşimin sulu boya resimleri ve benim cam çalışmalarım şeffaf olduğu için ve çizgilerden oluştuğu için adına "Saydam Çizgiler" dedik. Rusça ve Türkçe davetiyelerde iki ismi de kullanma olanağımız oldu.
'MUHTEŞEM YÜZYIL İLGİYİ ARTIRDI'
Peki Rusların ilgisi nasıl?
Ruslar, sanırım Muhteşem Yüzyıl dizisinden dolayı çok ilgi gösteriyor. Çalıştığım firmalar, dizinin sponsoruydu zaten. Dolayısıyla bana dizide bu ürünleri gördüklerini söylediler. Daha önce İstanbul'da yaşamış olan Ruslar da eşimin resimlerini görünce, "İstanbul'a, İstiklal Caddesi'ne gitmiş gibi olduk, çok mutlu olduk" dediler. Gerçekten Ruslar İstanbul'u, Türkiye'yi ve Türkleri çok seviyorlar. Biz de onları çok seviyoruz.
Sanırım eserlerinizle hem Rusların hem de Moskova'da yaşayan Türklerin Türkiye özlemini giderdiniz…
Amacımız biraz da oydu zaten. Hem Türkiye'nin tanıtımı olsun hem de kültürler arasında etkileşim olabilsin. Başardıysak ne mutlu bize.
'FARKLI KÜLTÜRLER DEĞİLİZ'
Rusya'da yaşıyorsunuz yıllardır? Rusya size ilham veriyor mu?
Ben Rusya'da ilk kez 7 yıl önce St. Petersburg'a gitmiştim. Her gittiğim yerde kitapçı gezmeyi çok seviyorum. Onların eserlerini, kitaplardan görmek hoşuma gidiyor. Dolayısıyla St. Petersburg'da Rusların eski cam, metal, gümüş, altın eserlerini gösteren birkaç kitap aldım. Çok etkilendim hepsinden. Kremlin'deki Osmanlı eserlerini konu alan çalışmalar da yaptım. Onları da ileriki sergilerde hazır bulundurmayı düşünüyorum. Aslında çok farklı kültürler değiliz. Örneğin Moskova'daki askeri müzede kıyafetlerden bardaklara, kılıçlara, cam eserlere veya enfiye kutularına kadar birçok ortak ürün var. Buradaki ihtişam çok güzel, inanılmaz bir zenginlik var.