AAYB'ye üye olan İran'ın önünde yeni ufuklar açılacağını söyleyen Londra'dan bağımsız ekonomi uzmanı Manuçehr Takin, konuyla ilgili görüşlerini Sputnik Haber Ajansı'na değerlendirdi:
"Kurucu üye sayısı gittikçe artan Asya Altyapı Yatırım Bankası'na katılan ülkeler, Batı'nın etkisi altında bulunan Dünya Bankası'na bağımlılığını azaltmayı, mümkünse tamamen sona erdirmeyi hedefliyor. Bu arada İran'ın AAYB’ye katılımının ABD’yi ciddi şekilde endişelendirdiğini sanmıyorum. Çünkü Dünya Bankası bundan önce nasıl üçüncü dünya ülkelerinde yaptırımlar konusunda tekel hakka sahip olduysa, gelecekte de olmaya devam edecek. Ayrıca Dünya Bankası yıllar boyunca ekonomik felaket eşiğinde bulunan birçok ülkeye kredi vererek ne kadar önemli bir kurum olduğunu kanıtladı. Ama kredi ve borçlarla ilgili bütün kararlar ABD’nin onaylamasıyla alınır. İran, Dünya Bankası'nın üyesi. Ancak Washington ile Tahran arasındaki siyasi anlaşmazlıklar yüzünden bu üyelik sadece kağıt üstünde kalıyor. İran’a karşı yaptırımlar uygulanmaya konulduğundan bu yana, Dünya Bankası İslam Cumhuriyeti’ne hiç kredi vermemişti. Bu bağlamda İran’ın uluslararası arenada önemli rol oynamaya başlayan AAYB’ye katılmasını hiç de şaşırtıcı olarak görmüyorum. İran’ın bu adımının kendisine büyük fayda getireceği söylenebilir, ülke büyük uluslararası projelere katılabilecek. Mesela birkaç yıl önce İran Basra Körfezi’nde petrol ve doğalgaz alanının işletilmesini öngören proje için Dünya Bankası’na kredi başvurusunda bulunmuş, ama reddedilmişti. AAYB’ye üyelik İran’ın önünde yeni ufuklar açıyor."
ÇİN'İN TAAHHÜDÜ
Çin'in kuruluş sermayesinin 50 milyar dolarlık kısmını karşılayacağını taahhüt ettiği bankaya bugüne kadar 50'den fazla ülke üye olmak için başvurdu. Bu ülkelerden 35'i Çin'in öncülüğünde uluslararası inceleme prosedürlerinden geçerek bankaya kurucu üye olmak için onay aldı.
Çin Dışişleri Bakanlığı, tam kurucu aday üye sayısının 15 Nisan'da belli olacağını bildirmişti. Bankanın merkezinin Pekin’de olması planlanıyor.