Nasrallah, şöyle konuştu: "Suudi Arabistan, Suriye, Irak ve Lübnan'da çatışmaların devam etmesi için para ödüyor. Bu işi meşru göstermek için de elinde basın ile para ve fetva için de hocaları var. Aracılar üzerinden Yemen'e karşı yürüttüğü savaşların tamamını kaybettiği için direkt müdahale etmeye başladı. Yemen içindeki eller Suudi Arabistan'ın hedefini gerçekleştiremez. Husilerin Suudi Arabistan'a diyalog görüşmelerine gitmesi durumunda bu boyun eğmek ve teslim olmak demektir."
"NÜKLEER ANLAŞMA ÇOK BÜYÜK BİR BAŞARI"
İran ile P5+1 ülkeleri arasında sağlanan son anlaşmaya da değinerek bundan duyduğu memnuniyetini dile getiren Nasrallah, Suudi Arabistan'ın anlaşmayla ilgili tutumunun İsrail'in tutumu ile kesiştiğini ileri sürdü.
"İran'ın nükleer enerji programı üzerinde nihai anlaşmanın sağlanması durumunda bölgesel savaş korkusu uzaklaşacak" diyen Nasrallah, nihai anlaşma konusunda da başarısızlığı bekleyen ve haziran ayına kadar da başarısızlık için çalışacak olanların hedefinin İran'ı zayıf düşürmek ve kuşatma altına almak olduğunu savundu.
"SURİYE'YE GİRME SORUMLULUĞUNU BİZ TAŞIYORUZ"
Suriye'deki iç savaşa Hizbullah'ın karışmasına da değinen Nasrallah, Hizbullah'ın Suriye'deki savaşa katılmayı seçmesinin aleni bir şekilde gerçekleştiğini söyledi. Nasrallah, sözlerine şöyle devam etti:
"SURİYE'DE SİYASİ ÇÖZÜM İSTEMEYEN DEVLETLER VAR"
Hizbullah'ın Suriye'deki kayıplarının beklenen seviyede olduğunu savunan Nasrallah, basının bunu abartılı bir şekilde aktardığını ileri sürerek sözlerini şöyle tamamladı: "Suriye'de siyasi çözüm istemeyen devletler var. Bunlar, daha fazla ölüm ve yıkım istiyorlar. Biz ise 'akıl ve mantık, yapılması gerekenin yönetimin yanında dik durarak teslim olmamak, geri çekilmemek ve kapıyı her türlü diyaloğa açık bırakmak olduğunu söylüyor' diyoruz. Çünkü alternatif felakettir. Hizbullah ya da İran'ın Suriye'yi işgal ettiğini söylemek akılsızlıktır. Bu Suriye'nin direnişini hafifletmek için söyleniyor."