Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarın İran’a gerçekleştireceği resmi ziyarette dini lider Ayetullah Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile bir araya gelecek. Türkiye'den, İran'a Cumhurbaşkanlığı düzeyinde 4 yıl aradan sonra yapılacak ziyarette, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin ikinci toplantısı yapılacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yemen'deki operasyon sonrası Tahran yönetimini sert sözlerle eleştirmiş ve “İran ve terörist örgütler, Yemen'den çekilmelidir” demişti. Peki bu ziyarete Erdoğan’ın, İran’a yönelik eleştirisi damga vurabilir mi? Ankara-Tahran görüşmesinin ana başlıkları ne olacak? Lozan'da nükleer alanda varılan tarihi uzlaşı, Tahran’ın bölge siyasetini değiştirebilir mi? Batı'ya entegre ve siyaseten özgüveni yüksek bir İran yakın gelecekte ne ifade ediyor?
Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Dış Politika uzmanı Semih İdiz, konuyu Sputnik’e değerlendirdi:
‘CUMHURBAŞKANI’NIN İKİ SEÇENEĞİ VAR…’
İdiz, Erdoğan’ın İran’a yaptığı eleştirilerin görüşmeye nasıl yansıyacağına yönelik şu tahminde bulundu:
“Cumhurbaşkanı’nın sadece iki seçeneği var. Birincisi geri adım atarak ortamı yumuşatmak. İkincisi ise daha önce çeşitli basın toplantılarında söylediği sözleri tekrarlamak ve gerilimi arttırmak. Bu durumda orta yol görünmüyor. Bence geri adım atacak ifadeler kullanabilir. Fakat Erdoğan söz konusu olduğunda hiç kimse net bir şey söyleyemiyor.”
‘YEMEN’İN İKİLİ İLİŞKİLERİ GÖLGELEMESİNE İZİN VERİLMEZ’
Peki Yemen’deki operasyona yapılacak görüşmelerde ne kadar yer verilecek?
“İran ve Türkiye, bölgesel konularda genelde mutabık değildir. Bu yüzden de iki ülkenin politikası her zaman ekonomik işbirliği ve enerji projeleri gibi mutabık olunan alanlarda yoğunlaşır. Türkiye ile İran arasındaki ekonomik portföy o kadar büyük ki siyasi konuların bunları gölgelemesine pek izin verilmiyor. Yemen meselesi elbette konuşulacaktır fakat ikili ilişkileri etkileyecek düzeyden değil.”
'YAPTIRIMLARIN KALKMASIYLA EKONOMİK PATLAMA YAŞANACAK’
İdiz, nükleer alanda varılan uzlaşıya dair ise şunları söyledi:
“İran’ın üzerinden yaptırımların kalkmasının muazzam bir ekonomik patlamaya yol açabileceği söyleniyor. İran’da umutlar o kadar yükseldi ki doların değeri birden bire düştü. Bu durumda Batı’yla yeni ticaret yolları açılacak. Petrol üreten ve satan bir ülke olan İran’ın ekonomik potansiyeli artacak. Bu ülkenin siyasi gücünü de yükseltecek. İran üzerindeki siyasi baskıların kalkmasıyla, bölgede etkin bir güç olma fırsatını yakalamış olacak. Bu anlaşma tutarsa İran açısından büyük ilerleme sağlanacak.”