İran ile nükleer uzlaşıya varılması birçok devlet tarafından olumlu şekilde karşılanmakla birlikte bir takım soruları da gündeme getirdi.
Onlardan biri, İran’ın nükleer programı artık bir tehdit olarak görülmediğine göre, füze kalkanının kime karşı olacağı.
DOSTLAR BİRBİRİNİ TEHDİT ETMEZ
İran’daki Avrasya Araştırmaları Merkezi uzmanı, siyaset bilimci Reza Hojjat Shamami konuyla ilgili şunları söyledi:
‘İran ile yakınlaşma, nükleer programından başka alanlarda da ilişkiler geliştirme, Washington’un çıkarlarına uyuyor. Ancak 1979 yılından beri daha açık şekilde ortaya çıkan bir takım tarihi anlaşmazlıklar bu iki ülkenin birbirini dost olarak görmesini engelliyor. Muhtemelen birçok insan Barack Obama’nın dün konuşma yaparken Washington ve Tahran'ın bundan böyle dost olacağını dile getirmesini isterdi… Ama dostlar birbirini asla tehdit etmez. Bu arada ABD’nin Doğu Avrupa’ya yerleştirdiği füze savunma sistemleri eskisi gibi İran ve Rusya’ya karşıdır. Bu da İran ile çerçeve anlaşmasının sağlanmasının ardından da ABD’nin jeopolitik düşmanlarının aynı olduğu anlamına geliyor’.
ABD, ARTIK GERÇEK NİYETİNİ GİZLEYEMEYECEK
Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Avrasya bölgesi uzmanı Orhan Gafarlı da, konuyla ilgili şunları söyledi:
‘Iran ile Batı arasında anlaşma yapıldıktan sonra savunma sisteminin Doğu Avrupa'da yerleştirilmesinin sebebi ortadan kalkmış oluyor. Fakat bugün eğer bu sistemin yerleştirilmesi konusunda süreç devam ederse, anlaşılacak ki bu sistem, Rusya'ya karşı konuşlandırılmakta. Yani ABD artık, NATO çerçevesinde gerçek niyetini gizleyemeyecek’.
WASHINGTON'UN GEÇERLİ SEBEBİ KALMADI AMA…
Sputnik’e konuşan Sırp askeri analist, ‘Siyaset’ gazetesi yazarı Miroslav Lazanski’nin konuyla ilgili görüşü şöyle:
‘Avrupa topraklarına füze kalkanının konuşlandırılması konusu gündeme geldiğinde bu girişimin ne İran’ın nükleer programı ne de Kuzey Kore füzeleriyle ilgisinin olmadığı görüşünü dile getirmiştim. Füze kalkanının kurulmasının tek sebebi, Rusya’nın nükleer potansiyelini azaltmaktır. Zaten o yüzden Washington Moskova’nın ileri sürdüğü bütün önerileri reddetti. Rusya en başında ortak füze kalkanını kurma önerisinde bulunmuştu, sonra Rus askerlerin düzenli olarak teftişler yapmasıyla ilgili teklifler ileri sürülmüştü ve en son olarak Rusya füze kalkanının kendisine karşı olmadığının yazılı garantilerinin verilmesini istedi.
Bu bakımdan İran ile sağlanan çerçeve anlaşması Batı için bir sınav niteliği taşıyor. Çünkü şimdiki gelinen noktada yani İran ile uzlaşıya varıldıktan sonra Avrupa’da füze savunma sisteminin genişletilmesi yolunda yeni adımların atılması için sebep kalmamıştır. Yine de Amerikalıların füze kalkanını kurmaya devam edeceğinden eminim, çünkü bu yöndeki hareketler ABD’nin Rusya’yı caydırma politikasının bir parçasıdır’.