Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Adliyesi'ndeki terör saldırısı sonucu şehit edilen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın Başakşehir Missİstanbul Evleri'ndeki konutuna taziye ziyaretinde bulundu.
Aileye başsağlığı dileklerini ileten Erdoğan, daha sonra Kiraz'ın evinin bulunduğu sitede kurulan taziye çadırını ziyaret etti. Erdoğan, oradakilere hitaben yaptığı konuşmada, her işte bir hayır olduğunu belirterek, "Bu kardeşimizin şehadeti inanıyorum ki bu ülkede yeni bir tohumlamanın bir vesilesi olacaktır. Bir defa halkımızın inşallah uyanışına vesile olacaktır" ifadelerini kullandı.
Sosyal medyada ve bazı gazetelerde yayımlanan fotoğraflardan asla incinilmemesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Bizim korkuyu korkutmamız lazım. Bizim 'Kaderin üstünde bir kader vardır' anlayışıyla yürümemiz lazım" dedi.
Kazaya ve kadere inanmış insanlar olarak, yollarına sabırla, inançla ve kararlılıkla devam etmeleri gerektiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"ONLAR DA ARANMALIDIR"
"Ülkenin huzuruna refahına kast edenler bu ülkede inşallah arzu ettikleri o tabloyu bulamayacaklar, ben buna inanıyorum. Bizim fırsat vermememiz lazım. Demek ki daha farklı tedbirler almamız lazım. Şunu bilmemiz gerekiyor. Bugün buradaki tablo, arkasından Vatan Caddesi'ndeki tablo, bizlere bir şeyler noktasında tabii ki çok daha dikkatli, çok daha hassas olmamızı gerektiriyor. Onun için de 'Efendim bunlar cübbeli, cübbeli aranmaz'… 'Hayır, bal gibi de aranır' diyeceğiz ve bunun tedbirlerini alacağız. İşte cübbeli dendi, bu şekilde girdi. Bunlar yıllar öncesinin, ne yazık ki şu anda bize faturasıdır. Biz 'Onlar da aranmalıdır' dediğimiz zaman bize saygısızlık yapıldı. İşte şu anda gelinen nokta. Onun için bu konuları da bugün telefonda Başbakanımla da görüştüm. Arkadaşlarımızla da görüştüm. İnşallah yarın bu konuları aramızda daha detaylı olarak görüşeceğiz ve ne gibi adımlar atacağız, bunları özellikle tespit edeceğiz. Gün birlik günüdür, gün beraberlik günüdür. Adeta bir milli duruşun olması gereken gündür. Bu konularda hassasiyetimiz gerekiyor ve inancımızın bize emrettiği istikamette de inşallah bu yürüyüşümüzü devam ettireceğiz."