Birgün gazetesi dış politika yazarlarından İbrahim Varlı, ‘Yemen: Doğru bilinen yanlışlar’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazısında Yemen’in Libya’laşma tehlikesine dikkat çeken Varlı, bu tehlikenin ne anlama geldiğini ‘Ali Topuz ile Dünya Hali’nde anlattı.
‘MEZHEP KRİZE YOL AÇAN UNSURLARDAN EN ÖNEMSİZİ’
Varlı, meselenin mezhep çatışması boyutuna indirgendiğine dikkat çekti:
“Kriz, mezhep boyutuna indirgenip, Şii İran ve Sünni Suudi Arabistan kapışması olarak lanse ediliyor. Mezhep etkisi hiç yok değil var ama krize yol açan unsurlardan en önemsizi. Yemen’de İran etkisi sanıldığı kadar büyük değil. Yemen her zaman İran’ın kendi kırmızı çizgisi olan Şii diriliş hattının dışında kalıyordu.”
FEDERAL YAPIYA KARŞI MÜCADELE
“Arka plandaki faktörlerden bir tanesi şu anki devrik lider Hadi döneminde ülkenin altı parçaya bölünmesini öngören anlaşmanın kabulüydü” diyen Varlı, Husilerin bu anlaşmaya ısrarla karşı çıktığını söyledi. Ülkenin altı federasyona bölünmesinin aşiretlerin, yerel unsurların güç kazanması ve her eyalette kendi hükümdarlıklarını kurması anlamına geldiğini belirten Varlı, Husilerin bu duruma ülkedeki solcularla, ulusalcılarla, liberallerle birlikte itiraz ettiğini söyledi.
‘HUSİLERİN RADİKAL İSLAM ÇEKİNCESİ’
Saldırıların kısa sürede kesilmeyeceğini ifade eden Varlı, Yemen’in de Libya gibi çok parçalı bir yapıya büründürüleceğine dikkat çekti:
“Bir tarafta koalisyon ülkeleri bombardımana devam ederken, öbür taraftan aşiretler kendi içlerinde birbirlerine düşmüş olacaklar. Husilerin en büyük çekincelerinde biri de bu altı parçalı anlaşmayla Yemen El Kaidesi ve IŞİD benzeri unsurların türemeye ve palazlanmaya başlamasıydı. Çünkü altı parçaya bölünmüş bir Yemen’de her parçaya güçsüz ve etkisiz konumda olan aşiretler hükmedecek, El Kaide gibi radikal İslamcı gruplar da bunlardan faydalanacak, burada kendi hükümranlığını tesis edecekti.”