Türkiye 2013 yılında yüzde 4,1 büyürken, 2012'de bu rakam yüzde 2,2'ydi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla GSYH bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,7 arttı.
KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİR
Kişi başı GSYH değeri 2014 yılında 10 bin 404 dolar, 2013 yılında ise 10 bin 822 dolar olarak hesaplandı.
SEKTÖREL BÜYÜME ORANLARI
Üretim yöntemiyle gayri safi yurtiçi hasıla, 2014 yılında bir önceki yıla göre sabit fiyatlarla yüzde 2,9'luk artışla 126,70 milyar TL, cari fiyatlarla yüzde 11,6'lık artışla 1,74 trilyon lira oldu.
Tarım sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri, 2014 yılında bir önceki yıla göre sabit fiyatlarla yüzde 1,9'luk azalışla 11,95 milyar TL, cari fiyatlarla yüzde 8,1'lik artışla 125,1 milyar TL oldu.
Sanayi sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri, 2014 yılında bir önceki yıla göre sabit fiyatlarla yüzde 3,5'lik artışla 41,51 milyar TL, cari fiyatlarla yüzde 14,1'lik artışla 421,3 milyar lira oldu. Hizmet sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri, 2014 yılında bir önceki yıla göre sabit fiyatlarla yüzde 4'lük artışla 74, 4 milyar TL, cari fiyatlarla yüzde 11,8'lik artışla 1 trilyon 9 milyar 804 milyon TL oldu.
MALİYE BAKANI: BAŞARILI BİR PERFORMANS SERGİLEDİK
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yüzde 2.9'luk ekonomik büyüme performansını değerlendirdi. İşte Şimşek'in açıklamaları:
"Olumsuz konjonktüre rağmen ekonomimiz 2014 yılında da büyümeye devam etti. Türkiye ekonomisi 2014 yılında yüzde 2,9 ile OVP tahminin bir miktar altında büyümüştür. Ancak küresel ekonomideki zayıf seyir, en büyük ticaret ortağımız olan AB'de devam eden durgunluk, jeopolitik gerginlikler ile finansal belirsizlikleri göz önünde tuttuğumuzda geçen yıl başarılı bir performans sergilediğimiz görülmektedir.
BÜYÜMENİN HIZLANACAĞINI TAHMİN EDİYORUZ
2015 yılında büyüme görünümünün seçim sonrasında pekişen siyasi istikrar ile ivme kazanmasını bekliyoruz. 2015 yılının ilk çeyreğinde finansal dalgalanmaların etkisiyle ertelenen yatırım ve tüketim büyümeyi bir miktar yavaşlatmıştır. Ancak yılın ikinci yarısında hem siyasi hem de finansal öngörülebilirliğin artması ile büyümenin hızlanacağını tahmin ediyoruz.
Orta ve uzun vadede Türkiye'nin büyüme potansiyelini artırmak amacıyla ikinci nesil yapısal reformları hayata geçiriyoruz. Bu çerçevede belirlediğimiz 25 öncelikli dönüşüm programı kapsamında 1.350 civarında eylem belirledik. Hedeflere dayalı ve sonuç odaklı yönetim anlayışımızın bir gereği olarak oluşturulan bu programlar Türkiye'nin uzun vadeli hedeflerine ulaşmasını sağlayacaktır."