Yaptırımları uygulayanlar umdukları sonuçları elde edemediği gibi, uygulama, belirli düzeyde Rusya’da yerli üretimin canlanmasını da teşvik etti.
Ziraat Bankası Moskova CEO’su Avni Demirci’ye göre, Batı'nın yaptırımları, Rusya'nın ekonomik performansında belirli düzeltmelere neden oldu ancak ülke ekonomisine ciddi zararlar vermekten çok uzak:
Evet Rusya’ya yaptırımlar uygulanıyor ve bu yaptırımlar sonucunda Rusya’da bazı ekonomik değişiklikler yaşanıyor. Bu ekonomik değişikliklerden bir tanesi, faizlerin ve kurların ciddi derecede artması oldu. Bunun nedeni de ülkenin yabancı paraya ulaşması önündeki engeller. Bir diğer nokta, gelir tarafında bir azalma oldu. Rusya istediğini istediği kadar satamıyor, satabildiğinin parasını eskisi gibi yüksek fiyattan alamıyor. Dolayısıyla ekonomide gelir tarafında bir azalma yaşandı.
Ama bunlar Rusya’yı ve Rusya ekonomisini yerle bir edilecek kadar derinden etkileyebilecek şeyler değil. Rusya çok büyük bir ekonomi, çok ciddi bir kaynağa sahip. Bu kaynaklar Rusya’yı belki 1-2 yıl için zorlayacak ama ondan sonra tekrar düzeye çıkarıp yola devam etmesini sağlayacak şeyler. Rusya’da 2015 yılının ve kısmen 2016’nın zor geçeceği belli. Bunu tek biz düşünmüyoruz, devlet da böyle düşünüyor, resmi makamlar da öyle konuşuyor. Dolayısıyla biz 2014’ün ikinci yarısında başlayan ekonomideki bu olumsuzluğun, 2016’nın sonuna doğru, belki ikinci yarısında toparlanacağını düşünüyoruz.
Ve bu yaptırımlar sadece Rusya’yı etkilemiyor. Rusya ile ticaret yapan diğer ülkeleri de etkiliyor. Çünkü Rusya’nın uyguladığı karşı yaptırımları da var. Ve bundan Avrupa da ciddi anlamda zarar görüyor. O yüzden ben, Rusya ile Avrupa karşılıklı zarar görmek yerine yakında oturup her iki tarafının da bu zarardan kurtulması için anlaşacaklar, diye düşünüyorum.
ABD’nin baskısı üzerine Avrupa’daki ülkeler Rus yetkililer ve Rus şirketlere karşı yaptırımlar uygulamaya başlamıştı. Yaptırımlara maruz kalan Rus şirketleri arasında beş Rus bankası da var.
Bu bir paradoks gibi görünebilir: Bir yandan, Rus bankalarına karşı yaptırımları desteklemek, ama diğer taraftan da aynı bankaların hisse senetlerine yatırım yapmak.
Norveç Emekli Sandığı öncelikle petrol, gaz ve bankacılık sektörü olmak üzere Rus şirketlerin hisse senetlerine yatırım yaptı. Yani AB ve ABD yaptırımlarına maruz kalan iki önemli sektöre. 2014 yılı sonu itibariyle, Norveç fonu Sberbank’ın % 0,69 hissesini ve VTB Bank’ın % 1,78 hissesini elinde bulunduruyordu.
Ve Norveç bu konudaki tek örnek değil. Yaptırımlar nedeniyle, ekonomik çıkarların siyasi hesaplara kurban edildiği anlaşılıyor. Credit Europe Bank Genel Müdürü Haluk Aydınoğlu, Sberbank gibi bankaların, yaptırımların uzun vadede devam edeceğini düşünmediğini söyledi.
Sberbank’ın olayla ne alakası var? Sberbank yarısı halka açık ve halka açık olan payının, Londra’da borsada satışı olan bir şirket. O yatırımcının ne suçu var? Yani serbest piyasa ekonomisinin dinamiğine, Dünya Ticaret Örgütü'nün kurallarına, uluslararası finans piyasasına aykırıdır bu yaptırımlar. Gerçekten de politik bir karar. Onun için yavaş yavaş bu kısmı temizlenecek diye tahmin ediyorum.