Kaptan pilotu kabine almadığı ve uçağı yok etme isteğiyle hareket etmiş olabileceği açıklaması sonrası Lubitz’in Dusseldorf’taki evinde 4 saat arama yapan Alman polisi, yaşananları açıklamaya yarayacak önemli bir kanıt bulduğunu açıkladı. Polis detay vermeyip bulduğu şeyin intihar notu olmadığının da altını çizse de birtakım iddialar ortaya atıldı. Buna göre, Lubitz’in kısa süre önce kız arkadaşı tarafından terk edilmişti ve ‘kişisel kriz’ yaşıyordu.
Bilgisayar ve diğer belgelerine en konulan Lubitz’in, söz konusu evi de ayrıldığı kız arkadaşıyla paylaştığı söyleniyor. Bununla birlikte Lubitz hayatının önceki dönemlerinde de zor zamanlardan geçmişti. Alman Bild gazetesi, üÜstün uçuş yetenekleri’ sayesinde ödül kazanan ve kendini ‘Uçan Andy’ diye çağıran Lubitz’in, 2008’te 1.5 yıl süren ağır bir depresyondan geçtiğini ve aylarca işe gidemedeğini yazdı
Bir kaynak da Lubitz’in aldığı psikolojik tedavi yüzünden Lufthansa Uçuş Okulu’ndaki eğitim kurslarını tekrar etmek zorunda kaldığını, ama sonunda ‘uçmaya uygun’ görüldüğünü anlattı.
İngiliz basınının Lubitz’in tanıdıklarına dayandırdığı haberlere göre de, bir kendi evinde bir ailesinin yanında kaldığı söylenen Lubitz hep pilot olmayı istemişti ve ‘mutsuz olması için hiçbir neden’ yoktu. Lubitz ailesinin komşularından Johannes Rossback, genç pilotu düzenli olarak çevrede hafif koşu yaparken gördüğünü söyledi: "Çok kibardı. Her zaman 'merhaba, hoşçakal' derdi. Kesinlikle olağandışı bir hâli yoktu.” Genç pilotun babasıyla birlikte 2011, 2012 ve 2013’te Frankfurt Yarı Maratonu'nda koştuğu ve bir saat 37 dakikayla en iyi dereceyi yaptığı da aktarılanlar arasında.