Çiçek, "Bizim tarihimiz de sicilimiz de temizdir” dedi.
Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Ümit Nazmi Hazır Radyo Sputnik’e verdiği demeçte, ABD Kongresi'nde görüşülen soykırım konusunun, neden özellikle bu yıl Türkiye için önemli olduğunu ve Çiçek’in ziyaretinin, alınacak olası bir karar üzerindeki etkisinin ne olacağını anlattı:
‘Her 24 Nisan olduğu gibi bu sene da 24 Nisanın yaklaşması ile beraber; Ermeni meselesi ve 1915 yılında yaşanan olaylar tekrar ABD parlamentosunun gündemine düştü. Fakat bu seneyi diğer yıllara göre biraz daha önemli kılan, 1915’in yüzüncü yılının olması. Bu nedenle farklı bir boyut ve önem kazandı. I. Dünya Savaşının olduğu dönemde diğer halklar; Ermeniler dışında Kürtler, Türkler, Araplar, diğer halklar bu savaştan mağduriyet yaşamıştur. Sadece Ermeniler üzerinden konuya bakmak diğer halklara bir haksızlık teşkil ediyor. Türkiye’nin bu konuda çekincesi yok çünkü Türkiye hem arşivleri açma konusunda kendine güveniyor, hem de soykırımın olmadığı noktasında her türlü tartışmaya açık.
Fakat bu tartışmaların gerçekleşmesi gereken yer ABD parlamentosu ya da diğer ülkelerin parlamentoları değil çünkü bu konu siyasetçiler arasında değil, tarihçiler ve bilim adamları arasında tartışılması ve görüşülmesi gereken bir konu. Çünkü bu konu parlamentoda görüşüldüğü zaman politize olmaya ve belli çıkar odaklarının Türkiye’ye karşı demoklesin kılıcı gibi kullanılmaya açık hale geliyor. Bu yüzden bunun ABD parlamentosunda görüşülmesi çok doğru bir davranış değil.
Türkiye ve ABD ilişkilerinde de bu mesele önemli bir yer tutmaya başladı, özellikle son yıllarda. Türkiye aleyhinde alınabilecek kararlar Türkiye-ABD ilişkilerine doğrudan zarar verebilir. Bundan dolayı Çiçek’in görüşmesi Türkiye’ye karşı karşı alınabilecek kararların alınmasını önlemeye yönelikti. Türkiye her türlü platformda, özellikle devlet adamları da başta olmak üzere görüşlerini dile getirdi. Cemil Çiçek’in ziyareti orada Türkiye aleyhinde oluşabilecek önyargıyı engellemeye yönelik. Bu ziyaretin her tür şekilde faydalı olacağını düşünüyorum. Ama Amerika’nın şu durumda, olmayan bir soykırım üzerinde bir karar vereceğini düşünmüyorum.’