Ankara, Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap ülkelerinin, Yemen’de Şii Ensarullah Hareketi’nin (Husiler) ilerleyişini durdurmak için başlattıkları askeri müdahaleye destek verdiğini açıkladı.
Böylece, bazı uzmanlara göre Türkiye, bölgede kızışan 'Sunni-Şii çatışmasına giderek daha çok müdahil' olmaya başlamıştır.
Konuyla ilgili, Sputnik Haber Ajansı’na konuşan Şehit Aileleri ve Gaziler Koordinasyon Merkezi Başkanı Güneydoğu Gazisi Koray Gürbüz, şöyle konuştu:
"Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgede uyguladığı rezil ve tutarsız politika, etnik çatışmaları körüklüyor.Türkiye’nin bu konuda tamamen tarafsız olması gerekmektedir.
Nitekim, son birkaç yıldır Esad’a karşı çıkan CIA Başkanı'nın, 'Esad’sız bir Suriye düşünmek çok yanlış olur' şeklindeki açıklaması, asıl amaçlarını gözler önüne sermektedir. Bu bağlamda ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı, 'Suriye’de Esad’sız bir çözüm görmüyoruz' açıklaması da not edilmelidir. Bu tür açıklamalara rağmen Türkiye’nin Eğit-Donat programı bağlamında Kırşehir ve Hatay’da Suriyeli muhalifleri eğitmesi, gerçekten çok düşündürücü ve bir ikilem teşkil etmektedir.
Bilindiği gibi Türkiye, uzun süredir Suriye bataklığına çekilmek istenmekteydi. Ve şu anda Türkiye, Suriye bataklığına çekilmiş ve oradan çıkamayan bir vaziyette. Suriyeli muhaliflere, kim oldukları belli olmadan Eğit-Donat programı çerçevesinde askeri eğitim verilmesi yanlıştır. Bu unsurların, ileride Türkiye’ye karşı kullanılmayacağının garantisi yoktur. Bu kişiler, Amerika’nın kontrolünde eğitilerek bölgede çatışma ortamının devamı için kullanılmaktadır. ABD, kendine paralı askerlerden oluşan bir grup oluşturmaya çalışmaktadır. Ve bu bağlamda Türkiye, gerçekten eğer Ortadoğu’nun huzurunu düşünüyorsa, tarafsız olmak zorundadır.
Yemen’de çıkan olaylara baktığımızda, Suudi Arabistan'ın müdahalesini görmekteyiz. Bu müdahalenin altındaki sebeplere bakmak gerekiyor. Şu anda Yemen parçalanmış durumda; Ülke, büyük aşiretlerin kontrolü altında. Şimdi Yemen’deki yeraltı kaynakları üç aşiretin kontrolünde, dünyaya pazarlanmakta. Bu durum, Amerika’nın işine gelmemektedir. İşine gelmediği için, son yıllarda Ortadoğu’da uyguladığı yöntemi uyguluyor; asker göndererek veya başka kuvvetleri kullanarak bölgeye müdahale etmektedir. Aynı zamanda ABD, o bölgedeki müttefiklerinin silahlı kuvvetlerini kullanmaktır. Bunun yanında, kendi yetiştirdiği Özgür Suriye Ordusu, IŞİD gibi örgütlerin militanlarını kullanmaktadır. Bilindiği gibi, IŞİD’in lider kadrosunun tümü Guantanamo’da eğitim görmüş, ABD’nin kontrolünde olan kişilerdir. Hatırlarsanız, 1991 yılında ABD, Kuzey Irak’taki 5 bin kişilik bir grubu alıp, Guantanamo’da eğitmiş ve bölgede kullanmıştır. Yani ABD, Ortadoğu’da istikrarı sağlamak için değil, dengeyi kendi lehine çevirecek şekilde dizayn etmek istemektedir. Bu yüzden Türkiye’nin, bölgedeki Sünni-Şii çatışması bağlamında, Ortadoğu’nun güvenliği ve istikrarı için tarafsız olması gerekiyor."