Türkiye'de nükleer enerji santraline ilişkin ilk anlaşma, 12 Mayıs 2010'da Rusya ile imzalanmış ve Akkuyu'da bir santral kurulması için adım atılmıştı. Sinop'ta kurulacak santrali için Japonya ile anlaşma ise 3 Mayıs 2013'te imzalandı. 8 Aralık 2014'de TBMM Başkanlığı'na sunulan anlaşmaya ilişkin kanun tasarısı 12 Aralık 2014'te TBMM Dışişleri Komisyonu'nda görüşüldü. Meclis'in seçimler için tatile girmesine yaklaşık 10 gün kala AK Parti, TBMM Genel Kurul gündeminde görüşülmeyi bekleyen anlaşmayı yasalaştırmak için harekete geçti. Söz konusu anlaşmayla ilgili kanun tasarısını 'tatil öncesi görüşülecek öncelikli yasal düzenlemeler' arasına aldı.
NÜKLEER SANTRAL BAĞIMLILIĞI AZALTACAK
Anlaşmaya ilişkin tasarının TBMM Dışişleri Komisyonu'ndaki görüşmelerde hükümet ve AK Partili üyeler projenin önemini anlattı. Komisyon raporuna göre, proje ile santralin gerek inşaat gerek işletme döneminde Türkiye'nin insan kaynakları potansiyelinin geliştirilmesi, santralde kullanılacak malzeme ve ekipman ile teknik servis hizmetlerinin yerli tedarikinin sağlanması ve Türkiye'ye teknoloji transferinin gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Nükleer enerji programının uygulamaya konulması neticesinde enerji talebinin hızla arttığı Türkiye'de kaynak çeşitliliği sağlanacak, ithal kaynaklara olan bağımlılık da azaltılarak sürdürülebilir enerji arzına önemli bir katkı sağlanacak.
DÜNYADAKİ NÜKLEER SANTRALLER
ÇED MUAFİYETİ OLMAYACAK
Raporda, Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesinde olduğu gibi Sinop Nükleer Güç Santrali Projesinde de ÇED muafiyeti olmadığı belirtilerek, Akkuyu Projesinde ÇED sürecinin tamamlandığı, Sinop Projesinde de ÇED sürecinin işleyeceği kaydedildi.
CHP: NÜKLEER SANTRALLER GÜVENİLİR DEĞİL
MHP: TÜRKİYE'NİN EKONOMİK ÇIKARLARINA AYKIRI
TBMM Dışişleri Komisyonu'nun MHP'li üyesi Tunca Toskay da yazdığı muhalefet şerhinde, nükleer santralin yapılmasının uluslar arası bir Anlaşma ile bu alanda tecrübe, bilgi, ekonomik imkana sahip diğer ülkeler ve firmalara fırsat verilip rekabetçi bir ortam yaratılmadan Japonya ve bu ülke firmalarına verilmesinin Türkiye'nin ekonomik çıkarlarına aykırı olduğunu savundu. Anlaşma ve İşbirliği Zaptında nükleer güç santralinin kesin maliyetinin ne olacağının belirtilmediğini vurgulayan MHP'li Toskay, şu görüşleri dile getirdi:
"Türkiye'nin yüzde 49'luk hisse karşılığında altına girdiği mali yükümlülük belli değildir. Bedelsiz arazi tahsisi ve bedelsiz alt yapı sağlanması Türk tarafının yükümlülüklerinde mahsup edilip edilmeyeceği açıklanmamıştır. Mersin İli Akkuyu Mevkiinde yapımına başlanacak 1. Nükleer Santral hafif su teknolojisine sahiptir. Japonya ile yapılan anlaşma ile kurulması düşünülen nükleer santralinin de hafif su teknolojisi ile yapılması kararlaştırılmıştır. Türkiye'nin nükleer teknoloji birikiminin zenginleştirilmesi bakımından 2. Santralin ağır su teknolojisi ile kurulmasının daha doğru olacağını değerlendirmekteyim. Nükleer santralin kurulmasında yerli girdi oranı hakkında herhangi bir şart veya bilgi bulunmamaktadır. Henüz anlaşmanın yapılabilmesi için hayati önem taşıyan parametrelerin hiç birinde mutabakat sağlanmadan, alternatif teklifler alınmadan 2. Nükleer Santralin kurulmasının bir ülkeye ve o ülke firmalarına verilmesi milli çıkarlarımıza aykırıdır. Bu anlaşma ile Anayasamızın ormanların korunmasını öngören hükmü by pass edilmektedir."