Yapılanların Ermenilerin yaşadığı acıları canlı tutmak yerine Türkiye düşmanlığı yapma amacında olduğunu söyleyen Erdoğan şunları kaydetti: "Biz aynı tutarlı duruşu sergiliyoruz. Savaş döneminde yaşanmış trajediler etkilenmiş olabilir. Bundan sadece Ermeniler etkilenmiş olabilir. Ermenilerden zarar gören binlerce Müslüman var.
"TÜRKİYE ALEYHİNE KAMPANYALARLA BİR ŞEY KAZANAMAZSINIZ"
Ey Ermeni diasporası, ey Ermenistan yönetimi, gelin, buyurun bizim arşivlerimiz, belgeler burada, bizim şu anda yüz binlerce, milyonu aşmış tasnifi yapılmış belgemiz var. Senin ne kadar belgen var? Çıkar belgelerini, tarihçileri görevlendirelim, arşivcilerimizi görevlendirelim, siyaset bilimcilerini görevlendirelim, hatta hatta arkeologları, hukukçuları görevlendirelim. Gelsinler, bu belgeler üzerinde çalışsınlar, her şey ortada, gerçeği burada arayalım. Ülkeleri dolaşıp oralara biraz da şöyle para yedirmek suretiyle, oralarda lobiler oluşturmak suretiyle, ahlaki olmayan yollara tevessül etmek suretiyle Türkiye'nin aleyhine yapacağınız kampanyalardan bir şey kazanamazsınız.
"KİMSEYE VEREMEYECEĞİMİZ BİR HESABIMIZ YOK"
Hiç kimse kusura bakmasın, bu konuda veremeyecek hesabımız yok. Biz sadece milletimizin son 100-150 yılda yaşadığı acıların peşine düşsek Ermeni iddialarından kat be kat fazlası ortaya çıkar.
İşte biz bu yatırımları bunun için yapıyoruz. Tarihi belgelerimizi okuyabilmemiz için Osmanlıca'nın bu noktada iyi bilinmesi gerekiyor. Osmanlıca iyi bilindiği sürece bu belgeler artarak devam edecektir. Bu konuda yürütülecek projelere bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da destek olmayı sürdüreceğim."
"I. DÜNYA SAVAŞI DEVAM EDİYOR"
"Bizim coğrafyamızı şekillendirenler, halkların arasına koydukları bariyerlerle kalpleri gönülleri ayırmayı hedefliyor. Savaşın sonunda imzalanan Sykes-Picot anlaşması sadece gözyaşı ve zulüm getirmiştir. Kaosa dayalı düzen hala işlemeye devam ediyor. Bu anlaşmayla belirlenen sınırlar, etnik ve dini temelli karışıklıkları kapatmak değil, büyütmek için çizilmiştir. İngiliz ajanı Lawrence 'bu savaş Türklerin zihinlerine ve kalplerine karşı veriliyor' demiştir. İşte Lawrence bu. Türkiye yeniden bölgede varlık göstermeye başlayınca aynı durum meydana geldi. Biz buralardaki insanlara bir dost nazarıyla baktık. Kardeşin kardeşe yapacağı ne varsa onu gerçekleştirmenin peşinde olduk."