Gazetede hafta sonunda yer alan haberde silahlı İHA’ların, en geç Nisan'ın ilk haftası içerisinde göreve başlayacağı, ABD jetlerinin de İncirlik üssüne konuşlandırılmasının gündemde olduğu belirtilmişti.
Böyle bir adım, Türkiye’nin güveniği ve milli çıkarlarına ne kadar uygun? Türk kamuoyu bu haberi nasıl algıladı?
Konuyu, Sputnik Haber Ajansı’na konuşan CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, şöyle değerlendirdi.
ALİ SARIBAŞ: Türkiye’de İncirlik üssünün bulunması, tabii ki NATO’dan kaynaklanan ve NATO ile ilişkili bir olaydır. Türkiye’nin NATO ile olan ilişkileri devam etmektedir. Bununla birlikte biz, ülkemizde bir başka ülkeyi belli bir şekilde tehdit eden ve bu anlamda da kendi bireysel koruma ya da çıkar amaçlı bir konuşlanmaya hiçbir ülkeye müsaade etmiyoruz. Birleşmiş Milletler’in ve NATO’nun aldığı kararlar çerçevesinde konuşlandırmak da ancak Türkiye’nin denetimindedir. Türkiye Cumhuriyeti buna müsaade ederse, olabilir. Ancak hiçbir ülkenin bize sormadan bir başka ülkeye karşı Türkiye’de savaş aletini konuşlandırılması ve bir başka ülkeye müdahale hakkı yoktur. Biz buna müsaade etmeyiz.
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan’ın konuya bakışı ise şöyle:
TANSEL ÇÖLAŞAN: Türkiye, tıpkı 1. Dünya Savaşı öncesindeki, o yarı sömürge olmuş, ekonomisi bitmiş, siyaseti sonlanmış, Batı’nın kendi istekleri doğrultusundaki politikalarıyla yönetilen bir ülke… Nasıl idiyse bugün de aynı durumdadır. Bu tespiti yapmak lazım. Dolayısıyla, bugün de yine bütün NATO görüşüyle veya bir başka, işte Amerikan bir BOP Projesi ve saire ile, Türkiye yarı sömürge durumundadır. Kendi ulusal iradesini ve kendi ulusal menfaatlerini asla yürütebilecek bir durumda değildir. Bakın, Türkiye o kadar sömürge yapısındadır ki, NATO’nun pek çok ülkesinde belli şeyleri var, ama ulusal olarak anahtarları kendi ellerinde olan, belli askeri güçleri kullanan, Batı ülkeleridir. Ama biz onlar gibi değiliz.
Şimdi IŞİD’e karşı “Eğit-Donat” diye Kırşehir’de eğitim kampları açılıyor. Yani biz, kendi ülkemizi arkadan vuracak olan Peşmerge, PKK, PYD vs. ile, Kobani üzerinden Suriye ile Türkiye arasında Akdeniz’e bir koridor açacak programda, benim aleyhime gelişecek bir komplonun, bir projenin içinde çalışacak olan Özgür Suriye Ordusu’na, “Eğit-Donat” veriyorum. Kendi düşmanıma, yarın benim üzerimde Kürdistan kuracak olan ekibi Amerika’nın talebi üzerine eğitme görevini üstleniyorum ve bunu kendi topraklarımda yapıyorum. Kırşehir’de bu başlıyor biliyorsunuz. Bir de o tarafta olay var. Onun için şu anda Türkiye fiilen zaten yarı bir sömürgedir. Emperyalist güçler, ucunun sonuçta kendilerine gelip dayanacağını şu anda hala görmüş değiller. Hala madem kullanıyoruz, daha çok kullanalım diyorlar. Çünkü amaç, Orta Doğu’nun sınırlarının yeniden çizilmesi. Türkiye de bunun merkezindedir.