Bazı uzmanlar, bu iki gelişme birlikte ele alındığında Türkiye’nin, Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı oluşturulan uluslararası koalisyon tarafından yürütülecek olan Musul harekatına doğrudan müdahil olabileceğini iddia ediyor.
Konuyu, Sputnik Haber Ajansı’na değerlendiren TBMM Dışişleri, İçişleri ve Güvenlik ve İstihbarat Komisyonlarının Üyesi Ali Haydar Öner, şöyle konuştu:
"Bizim hukuk sistemimize göre, bir başka ülkeye asker göndermek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararına ve onayına tabidir. Katar ile ilgili hususta bir oldu-bitti yaratılmak isteniyor. Aralık ayında bir görüşme yapılarak anlaşmaya varıldı. 10 Şubat'ta Dışişleri Komisyonu’na yazılan bir yazı var. Şubatın 20’sinde de Dışişleri Komisyonu’nda bu konu görüşüldü. Ancak biz, Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri olarak, muhalefet şerhimizi koyduk.
Katar’la bizim askeri alanda teknik işbirliği anlaşmamız var. Ama Katar’da üs kurmak, asker konuşlandırmak Türkiye’nin çıkarına bir karar değildir. Katar’ın kendine göre bir yönetimi var. Biz, uluslararası işbirliği organizasyonlarını kendi hukukumuz çerçevesinde yapmak durumundayız. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararı olmadan ikili anlaşmayla Katar’da asker konuşlandırılması söz konusu olamaz. Bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de, TBMM Dışişleri Komisyonu’nda da gerekli tavrı yürütüyoruz.
Irak’taki birliklere katkı boyutuna gelince, bunun bir asker sevki boyutu var, bir de uluslararası lojistik ve benzeri organizasyonlar açısından değerlendirilmesi söz konusu. Asker görevlendirilecek olursa, yine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bilgisi ve onayı gerekmektedir.