TANAP projesi Azerbaycan'ın Şah Deniz doğalgaz yatağından başlayarak Gürcistan, Türkiye, Yunanistan, Arnavutluk üzerinden İtalya'nın güneyine kadar uzanacak bir gaz boru hattının 2019 yılına kadar inşasını öngörüyor. Bu proje çerçevesinde Türkiye'ye 6 milyar metreküp ve Avrupa'ya da 10 milyar metreküp doğalgazın tedariği planlanlanıyor. TANAP’ın gelecekteki kapasitesi 31 milyar metreküpe kadar da artırılabilir.
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Enerji güvenliği uzmanı Tuğçe Varol, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, Avrupa Birliği’nin bu yöndeki yapılan açıklamaları hem var olan durumu zorlayıcı hem de Nabucco projesi gibi biraz hayali açıklamalar olduğunu söyledi.
"Nabucco projesi nasıl bambaşka projelere evredilmişse şu an için Türkmenistan’dan Avrupa’ya ulaşabilecek bir gaz da ancak o derecede hayal. Özellikle belirtiyorum, kısa ve orta vadede bir hayal gibi gözküyor. Ancak 10 yıl sonra belki yeni siyasi ortamda Türkmenistan’dan Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidebilecek gaz boru hattı olabilir. Şu an Avrupa Birliği panik yaşıyor. Özellikle Türk Akımı'nın gündeme gelmiş olması, AB’nin Rusya’dan başka bir alternatifinin olmadığını görmesi, kendilerini çeşitli arayışlara itiyor. Ancak aynı ülkeleri dolaşıp duruyorlar. Yani AB’nin Türkmenistan hakkında yaptığı açıklamalar yeni değil. Azerbaycan hakkında yapmış olduğu açıklamalar da yeni değil. Ancak aynan Nabucco’nun başına gelen gibi şu andaki bu projenin de gerçekleşmesi ihtimali oldukça düşük.
UZUN VADELİ BİR PROJE
Kısa ve orta vadede Türkmenistan gazının Azerbaycan üzerinden yada hatta İran üzerinden büyük rakamlarla Türkiye’ye ulaşması yada Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşması şu an için olası gözükmüyor. Bana kalırsa bu ancak uzun vadeli bir proje olarak sürekli gündemde tutulabilir. Kısa ve orta vadede bunun gerçekleşemeyecek olmasının sebebi bana göre öncelikle Hazar’ın statüsün belirlenmemiş olması. Yani Türkmenistan’dan Azerbaycan’a geçirilebilecek bir boru hattın ancak Hazar’ın suların altından geçirilebileceği için ve henüz Hazar’ın hukuki statüsü belli olmadığı için bu opsiyon çok zor. Diğer yandan İran olasılığı var. Ancak İran’dan Türkiye’ye gelen boru hattın kapasitesi şu an için sınırlı. Bence Türkmen gazın İran üzerinden gelme ihtimali Azerbaycan üzerinden gelme ihtimalinden daha fazla. Ama bunun bile kısa ve orta vadede büyük rakamlarda olması çok zor gözüküyor.
TÜRKMEN GAZININ AVRUPA'YA ULAŞMASI ZOR
İranlı enerji uzmanı Umud Şukri da mevcut koşullarda Türkmen gazının Avrupa’ya ulaştırılmasının zor olacağını düşünüyor. Umud Şukri, Türkiye ile Türkmenistan arasında ilk doğalgaz anlaşmasının 1999 yılında imzalandığını hattırlatarak sonuçsuz kaldığını anımsattı.
Otuz yıllık anlaşmaya göre yıllık 16 milyar m3 doğal gaz Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidecekti. Bundan 2 milyar m3 Türkiye’de tüketilip kalan 14 milyar m3 Avrupa’ya gidecekti. Ama siyasi nedenlerden dolayı bu anlaşma gerçekleşmemişti.
AB enerji politikasının en önemli noktalarından enerji güvenliği ve kaynak çeşitliğidir. Bu bağlamda AB Azerbaycan ve Türkmenistan kaynaklarına daha fazla önem vermektedir. Türkmen gazın Avrupa’ya gitmesinin en kolay yolu Türkiye toprakların üzerinden geçiyor. Ama mevcut sorunlar devam ediyor. Özellikle Hazar denizi ile ilgili sorunlar. O yüzden Hazar denizi statüsü ile ilgili sorun çözülmeden Türkmenistan gazının ya Azerbaycan ya İran ya da Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmesi sadece bir istek olarak kalabilir.
ÜÇ LİDERİN GÖRÜŞMESİ DİPLOMASİNİN ÖTESİNE GEÇMEYECEK
Bence diplomatik bir toplantı olacak. Şunu da belirtmek istiyorum. Her ne kadar Azerbaycan ve Türkmenistan Hazar’da iki Türk devleti olarak varlıklarını sürdürse de aslında Azerbaycan ile Türkmenistan birbirleriyle çok iyi anlaşan iki Türk devleti değil. Ve aralarında anlaşmazlıklar da var. Bu birincisi. Diğer yandan Azerbaycan ve Türkmenistan arasında jeopolitik bir rekabet olduğunu da unutmayalım. Azerbaycan Gürcistan üzerinden bir çıkış fırsatı yakaladığı için yabancı yatırımları kendi ülkesine çekmeyi başaran bir ülke. Ancak Türkmenistan bulunduğu coğrafyada sıkışmış bir pozisyonda. Fakat rezerv açısından baktığımızda Türkmenistan’ın doğal gaz rezervleri Azerbaycan’ın rezervlerinden çok çok daha üstünde. Türkmenistan’ın olası bir çıkış şansı yakalaması durumunda pek tabii ki, yabancı yatırım çok daha fazla Türkmenistan’a yönelecektir. Bu da Azerbaycan’ın hem yatırımcı kaybına hem de jeopolitik olarak değerinin azalmasına neden olacaktır. Yani bunu da unutmayalım. Bu ülkeler her ne kadar kardeş olsalar da aralarında ciddi rekabet de söz konusu. O nedenle bu üçlü toplantının diplomatik anlamda önemli olduğunu ancak enerji anlaşmaları açısından şu an için böyle çok önemli projeyi, TANAP hariç, ortaya çıkartabileceğini düşünmüyorum. Kaldı ki Hazar’ın statüsü Rusya olmadan İran olmadan zaten çözüme kavuşamaz.