'MB-Erdoğan gerilimi yabancı yatırımcıyı tedirgin etti'

Ekonomist yazar Mustafa Sönmez ve Arda Tunca, Merkez Bankası'nın yaptığı faiz indirimini, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MB'nin arasında yaşanan gerilimi ve  doların yükselişinde geldiği son noktayı Radyo Sputnik'te ‘Barbaros Devecioğlu ile 3 Soru 2 Bakış'ta değerlendirdi.

"TÜRKİYE EKONOMİSİ DIŞA BAĞIMLI OLMASAYDI…"

"Ufak ufak faiz indirimi yapmakla, bunu bir anda aşağı çekmek arasında ekonominin kuralları açısından çok önemli bir fark var" diyen Arda Tunca şöyle konuştu: "Faizi aşağı çekerken belli bir cazibenizin olması gerekiyor. Mesela bizimle benzer durumda olan rakiplerimiz ne yapıyor? Bunu görmek için Hindistan'a, Güney Afrika'ya, Endonezya'ya bakabilirsiniz. Bu ülkelerin hepsinde bir faiz indirimi söz konusu oldu. Çünkü bu ülkeler de Türkiye gibi yabancı sermaye çekmek zorunda. Yabancı sermayenin çekilememesi demek, cari açığın finanse edilememesi demek. Cari açığın finanse edilememesi de kriz demek. Siz faiz oranının bir anda indirirseniz, yabancı sermaye daha cazip gelen ülkelere kaçar gider. Bu da Türkiye ekonomisini krize sokar. Türkiye ekonomisini dışa bağımlı halinden kurtarmış olsaydık, bugün bunları hiç konuşmuyor olurduk. O zaman faiz oranını enflasyona göre belirleyebilirdik. Hükümet de bunları gördü ki bir takım reform paketleri hazırladı. Fakat onlar çok uzun vadede sonuç verecek şeyler. Biz kısa vadede bu sermayeyle yaşamak zorundayız."

Bugüne kadar Türkiye ekonomisini zora sokacak bir politika uygulanmadığını ifade eden Tunca,  "Ekonomi optimum bir dengede giderken neden böyle gerilimli bir tartışmanın içine düştüğümüzü anlayabilmiş değilim" dedi.

"ESAS AKTÖR YANBANCI YATIRIMCI"

Faiz indiriminin ağırlıklı olarak siyasi odaklı bir talep olduğunun altını çizen  Mustafa Sönmez ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz indirimi konusundaki çıkışlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı esas olarak Haziran seçimlerini öne sürüyor ve bu seçimlerde kendisini başkanlığa götürecek bir seçim sonucu elde etmeyi hedefliyor. Bunun için de Haziran'a doğru ekonominin canlanmış, coşkulu ve seçmeni memnun eden bir konjonktürde ilerlemesini istiyor. Bunun içinde faizlerin indirilmesini sürekli olarak Merkez Bankası'na teskin ediyor. Ama MB yabancı para çıkışının tehdidi altında. Faizlerin düşürülmesi halinde yabancılar eldeki faizi tatminkar bulmayıp çıkış yapıyorlar. Çıkış yaptıkları takdirde döviz kuru yukarı doğru ilerliyor. Dolayısıyla MB bu faiz indirimini ancak enflasyonu düşürme ve bundan dolayı da yabancıları biraz daha cezbetme şartına bağlıyor. Bu yüzden burada bir yaklaşım farklılığı oluşuyor. MB'nin bu tavrına Ali Babacan  ve Mehmet şimşek gibi isimler de destek veriyor. Çünkü rasyonalite bunu gerektiriyor. Siyasi odaklı faiz indirimi yapıldığı takdirde bunun çok ciddi başka maliyetleri ortaya çıkar ve durum kontrol edemez duruma gelebilir."

Esas aktörün yabancı yatırımcı olduğunu belirten Sönmez, yabancı yatırımcının davranışlarının dikkate almayan bir politikanın, çok ağır bedeller  ödeyeceğini söyledi. "Cumhurbaşkanı bu ağır bedellere rağmen bunun göze alınabileceğini düşündüğü ve siyasi hedefi çok ön planda tuttuğu için, o ve arkasındaki büyük iş grupları ve siyasiler bu oyun planının uygulanmasını istiyorlar. Bu da Cumhurbaşkanı'yla Merkez Bankası arasında çok ciddi bir gerilim yaratıyor" diyen Sönmez, bu durumun yabancı yatırımcıyı tedirgin ettiğinin altını çizerek doların günbegün yukarı çıkma eğilimlerinin arttığını vurguladı.