Yunanistan'da, SYRIZA'nın genel merkezi, kendisini anarşist olarak tanımlayan bir grup tarafından F Tipi cezaevlerinin kapatılması talebiyle işgal edildi. Avrupa Birliği ile yeni Yunanistan'dan hükümeti devralan SYRIZA'nın tartışmaları sürüyor. Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Türkiye ile aralarındaki mesaj trafiğinde aracı olmasını istiyor.
Peki tüm bu meseleler Atina ve Güney Kıbrıs'tan nasıl görünüyor? Kathimerini gazetesinden akademisyen, yazar Nikolaos Stelya konuyu ‘Ali Topuz ile Dünya Hali'nde yorumladı.
"SYRIZA GENEL MERKEZİNİN İŞGALİ SEMBOLİK"
Stelya, SYRIZA'nın genel merkezinin işgaline dair şunları söyledi: "Eski hükümet döneminde Yunanistan'ın belli başlı bölgelerinde mülteciler için kamplar oluşturulmuştu. Bu kamplardaki durum insani açıdan içler acısı. Birçok noktada büyük sıkıntılar söz konusu. Hatta bu sıkıntılara tepki duyan mültecilerden bir tanesi geçtiğimiz günlerde yaşamına son verdi. SYRIZA ve Yunanistan solu içerisindeki bazı gruplar duruma büyük tepki duyuyor. Yeni hükümetten bu konunun üzerine ehemmiyetle ve bir an evvel eğilmesini talep ediyorlar. Bu nedenle de seslerini yükseltmek açısından SYRIZA'nın genel merkezinde sembolik bir eylem gerçekleştirdiler."
SYRIZA içerisindeki Marksist cenahın son günlerde, partinin liberal ve sağ bir kulvara doğru kaydığından huzursuzluk duyduğunu belirten Stelya, bu çevrelerin son dönemde ağırlıklarını giderek hissettirmeye başladıklarını aktardı. Stelya, bu grupların ağırlığını SYRİZA'nın genel merkezinde hissettirmesiyle beraber, yeni hükümetin Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nde kalıp kalmamasına ilişkin olarak referandumu gündemine aldığını söyledi.
"ANASTADİADİS KÖŞEYE SIKIŞTI"
Anastadiadis'in, Putin'den arabuluculuk istemesini köşeye sıkışmışlık olarak değerlendiren Stelya, Güney Kıbrıs'ın, ABD'ye geçmiş dönemde çok fazla bel bağladığını anımsattı. Stelya'ya göre Güney Kıbrıs hükümeti şimdi de Türkiye'yi ve Batıyı Rusya üzerinden baskı altına almak istiyor.