'Putin, Doğu Akdeniz'de Batı bloğuna gol attı'

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis, Rusya'nın başkenti Moskova’ya resmi ziyarette bulundu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le bir araya gelen Anastasiadis'le birlikte, iki ülke dokuz ayrı işbirliği anlaşmasına imza attı. Rus gemilerinin Güney Kıbrıs limanlarına demirleyebilmelerine olanak veren anlaşma bunlardan bir tanesi.  Kıbrıs sorununun çözümünde üstlenilen role ilişkin Rusya’ya teşekkür eden Anastasiadis, AB'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımları eleştirdi. Rum lider, Moskova’yı ziyaret eden tek AB lideri olduğunu da dile getirdi.  Peki bu görüşmeler ve açıklamalar ne anlama geliyor? ‘Ali Topuz ile Dünya Hali’ne konuk olan Kıbrıs Postası’ndan Vatan Mehmet konuyu Radyo Sputnik’te değerlendirdi.

'ANASTASİADİS RUS ENERJİ ŞİRKETLERİNE DE GÖZ KIRPTI'

Putin’in Doğu Akdeniz’de Batı blokuna çok net bir gol attığını ifade eden Mehmet, konuyu şu şekilde yorumladı: “Özellikle ABD’nin müttefiklerinin Kıbrıs çevresinde yarattıkları gerilim doğrultusunda Doğu Akdeniz’de yaşanan  şu sıralar yaşanan bir istikrarsızlıklık var.  Şubat 2014’te Kıbrıs sorunuyla ilgili ortak bir açıklama ortaya çıkmıştı. Moskova’nın buna tepkisi ise Kıbrıs’ta hiçbir dayatmanın kabul edilemeyeceğine ve çözümü Kıbrıslılara bırakmak gerektiğine dair olmuştu.  Şimdi de ABD’nin sert uyarılarına rağmen, Anastasiadis Rusya’yla limanlar konusunda anlaştı. Fransız petrol üreticisi Total Güney Kıbrıs’taki parselden çekildiğini açıkladıktan sonra en iyi konsorsiyumu, sondajlarını askıya aldığını söyledi. Anastasiadis’in limanları Rus donanmasına açmasının yanı sıra aynı zamanda Rus enerji şirketlerine de göz kırpmak için Moskova’da oldukça sıkı faaliyetler yaptığını da söyleyebilirim”

'GÜNEY KIBRIS VE RUS İLİŞKİLERİ KÖKLÜ VE DERİNDİR'

Mehmet Vatan, Anastasiadis’in Moskova ziyaretinin Güney Kıbrıs’taki yankılarını ise şu şekilde anlattı: “Anlaşmalar bütün partiler nezdinde olumlu karşılandı. Çünkü Güney Kıbrıs’ın Rusya ilişkileri her zaman köklü ve derin olmuştur. Hatta 1950’lerde filizlenen Kıbrıs sorunu İkinci Dünya Savaşı’nın ardından bölgede NATO’nun nasıl yayılıp, kimin egemenliğinde idare edileceğine dayanarak ortaya çıkmıştı. ABD, ünlü Rum lider Makarios’u ‘Kızıl Papaz’ olarak nitelemişti. Yani ABD, Makarios'un 1950’lerden sonra Kıbrıs’ı Küba’laştırmasından korkuyordu. Güney Kıbrıs’la Rusya ilişkileri bu kadar geride ve derindedir.”

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor. Vatan cumhurbaşanlığı seçimlerinin Kıbrıs meselesi açısından her zaman önemli olduğunu, çünkü seçilen kişinin toplum lideri sıfatıyla müzakere masasına gönderildiğini vurguladı. Bu yıl ilk kez Kıbrıs meselesinin seçim sloganlarının doğrudan malzemesi olmadığını belirten Mehmet, adayların daha ziyade iç politikada alacakları inisiyatiflerle ilgili ön plana çıkmaya çalıştırklarını söyledi. Mehmet, kamuoyunun da bu sorunun BM parametreleri üzerinden çözüleceğine inanmadığını kaydetti.