A Haber televizyonunda konuşan Başbakan Yardımcısı Arınç, çözüm süreci konusunda HDP'nin sorumlu hareket etmediğini söyledi. HDP'nin İmralı ile Kandil arasında "kuryelik"ten öte görev üstlenmesi gerektiğini söyleyen Arınç "HDP, Cemil Bayık veya Murat Karayılan ağzıyla nasıl konuşabilir?" diye sordu. Arınç, Kandil'in itirazıyla çözüm sürecindeki gelişmelerin durduğunu belirtti, "Öcalan gücünü HDP üzerinde, Kandil üzerinde göstersin. İmralı'ya gidenlerin profili belki değiştirilecek. Bu yolu aşmak varken öbür taraf silahını göstermesin" dedi.
"KANDİL ÖCALAN'IN SÖZLERİNE ÖNEM VERMİYOR"
"GÖRÜŞ AYRILIĞI 'DANIŞIKLI DÖVÜŞ' OLABİLİR"
"Madem ki arada tavassut edici bir konumdadır, ben onları kurye, postacı gibi tanımlamıştım. Bu değil, sizin sözünüzü söylemeniz gerekir. Örsle çekiç arasında kalmak siyaset değildir. Beyefendi '10 tane iş vardır, bunlara hayır diyor' diyor. Türkiye'de kamu düzeni esastır. Sizin elinizdeki güçler yolları kazmayacak, evlere gidip insanları öldürmeyecek, ellerindeki patlayıcıları atmayacak. Siz bundan vazgeçiyor musunuz? Hayır vazgeçmiyorlar. Dicle'nin içinde olduğu grup 'artık siz bunları yapmayacaksınız' dediler, 12 yaşında bir çocuk öldü. Mobeseler parçalanıyor, evlere gidip insanları öldürüyorlar."
"ORTAK AÇIKLAMA SÖZ KONUSU DEĞİL"
"Öcalan'ın bildirdiği haberlerin Kandil tarafından kabul edildiğina dair açıklama yapması ve hükümetin bunu uygun bulduğunu açıklaması lazım. Yan yana ortak açıklama söz konusu değildir. Siz bunları kabul ettiğinizi söyledikten sonra hükümetin 'Biz de böyle söylüyoruz, yapılacaklar bunlardır' demesi lazım."
Arınç, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın çözüm sürecinde üzerinde uzlaşma aranan taslak metindeki 10 maddeye ilgili açıklamasını da değerlendirdi. Söz konusu maddelerin yapısal değişiklikler içerdiğini belirten Arınç, "Bunları yazmak kolay da, gerçekleşmesi bugünden yarına olmaz, bunu Öcalan da biliyor. Felsefe içeriyor bunlar."
"HÜKÜMETİN BUNUN ÜZERİNE ATLAMASI DÜŞÜNÜLEMEZ"
Arınç hükümetin bu taslağı değiştirerek açıklamak istediğine ilişkin iddialar içinse şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu yazılar bize gelmiştir. Hükümetin bunun üzerine atlaması düşünülemez. Bizim yaptığımız müzakere değil. Müzakere sürecinde kendi elindeki silahını bırakmayan insan bizimle masaya oturmayı teklif edecek. Bunu kim kabul edebilir? Adam diyor ki 'Ben silahı bırakmam çünkü halkı korkutmam lazım, vazgeçmem' diyor. Biz de diyeceğiz ki 'Beraber bir çay içelim, kaçtan aşağı olmaz. Biz deli miyiz yahu?"