Suriye'deki Süleyman Şah türbesi, ‘Şah Fırat' olarak adlandırılan bir operasyonla Halep'ten alınarak, sınır kasabası olan Eşme'ye taşındı. Peki uluslararası hukuk açısından toprağın bu şekilde yer değiştirmesi mümkün mü? Konu uluslararası hukuk boyutundan nasıl tanınıp, nasıl değerlendirilecek? Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Mehmet Karlı, operasyonun hukuki çerçevesini ‘Ali Topuz ile Dünya Hali'nde değerlendirdi.
"ÇOK AĞIR SONUÇLARI OLABİLİR"
"O toprak parçasında Türkiye'nin egemen olduğu bir anlaşmayla kayıt altına alınmış. Bu iki taraflı bir anlaşma, bir tarafında Suriye var bir tarafında Türkiye var. Bu iki devletin onayı olmadan o toprak parçasını değiştiremezsin. Ben orayı bıraktım, burayı aldım tarzı bir yaklaşım çocukça bir yaklaşımdır" diye konuşan Mehmet Karlı, anlaşmanın tek taraflı olarak değiştirilemeyeceğinin altını çizdi. Sınırların belirlenmesine, egemenliğe dair bu anlaşmanın hükümlerini ihlal etmenin çok ağır sonuçları doğurabileceğini belirten Karlı, "Bir ülkenin toprak bütünlüğü, bir ülkenin sınırlarının ihlal edilmemesi gerektiği uluslararası hukukun amir hükümlerindendir" dedi.
"TÜRKİYE'YE BÜYÜK BİR TEPKİ GELMEYECEK"
Operasyon için fiili bir durum yaratıldığına işaret eden Karlı, durumu şöyle yorumladı: "Suriye'nin kuzeyinde kontrolünün olmaması, Suriye'nin büyük karışıklık içerisinde olması, uluslararası camianın büyük bir kısmının Suriye'ye karşı olması, hukuken değil siyaseten, böyle bir davranışı yapılabilir kılmıştır. Gördüğümüz üzere Türkiye'ye uluslararası camiadan çok büyük bir tepki gelmeyecek. Fakat büyük bir tepki gelmeyecek olması, Türkiye'nin yaptığının hukuken doğru olduğu anlamına gelmez. Çünkü Suriye içinde yaşanan hiçbir gelişme, Suriye yönetimine karşı şu anda getirilen hiçbir eleştiri, Türkiye'ye, gidip Suriye toprağını işgal etme hakkı vermez. Böyle bir uluslararası hukuk zemini yoktur."
Karlı, uluslararası hukuktaki ‘karşı tedbirler' kavramını da açıkladı:
"Uluslararası hukukta bir tek bizim karşı tedbirler dediğimiz bir şey vardır. Karşı tedbirler nedir? Bir devlet size karşı olan bir yükümlülüğünü yerine getirmezse, siz de benzer bir yükümlülüğü orantılı bir şekilde yerine getirmeyerek cevap verirsiniz. Ama bu tarz devlet egemenliğini, sınır çizilmesini gerektiren konularda karşı tedbir söz konusu olmaz. Neden? Çünkü bu tarz konular emredici hükümlerle düzenlenmiştir. Emredici hükümlerin hilafına, aleyhine karşı tedbir de alamazsın."