Suriye sınırları içinde bulunan ve Türkiye toprağı kabul edilen Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Türbesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) gece yaptığı operasyon ile tahliye edildi.
Saygı Karakolu'ndaki 38 asker sabah erken saatlerde Türkiye'ye giriş yaptı. "Şah Fırat" operasyonu kapsamında, Saygı Karakolu ve Türbesi'nde bulunan tarihi eşyalar ve Süleyman Şah'ın naaşı da geçici olarak Türkiye'ye getirildi.
Türbenin yerinin daha önce 2 kez değiştirildiğini hatırlatan Erdoğan, "Süleyman Şah'ın naaşı, askerlerimiz tarafından kontrol altına alınan ve şu anda bayrağımızın dalgalandırıldığı, Suriye sınırları içinde, sınırımıza 200 metre mesafede bulunan Eşme bölgesine nakl-i kubur ile getirilecektir" dedi.
KARAR GEÇEN HAFTA ALINDI
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile kameraların karşısına geçti. Açıklamasına türbe ile ilgili tarihi bilgiler vererek başlayan Davutoğlu, Suriye savaşının çıkmasının ardından birçok tedbir alındığını ve her türlü çalışma yapıldığını anlattı.
Süleyman Şahın naaşının nakledileceği Suriye Eşmesinde bir bölge ordumuz tarafından kontrol altına alınmış bayrağımız göndere çekilmiştir3/5
— Ahmet Davutoğlu (@Ahmet_Davutoglu) 22 Şubat 2015
100 ARAÇ 572 ÖZEL ASKER
Süleyman Şah Saygı Karakolu için cumartesi gecesi saat 21:00'de eş zamanlı iki operasyon başlatıldı. Önce Şanlıurfa Mürşitpınar'dan Türk birlikleri Suriye'ye girdi ve Karakozak köyüne doğru hareket etti.
Saat 21.02'de bir başka tank birliği Eşme civarından yine Suriye topraklarına girerek yakın bir noktada Süleyman Şah'ın yeni mekânını düzenlemek için bir toprak parçasını kontrol altına aldı.
Türk bayrağı saat 21.02 itibariyle Eşme'de dalgalanmaya başladı.
Saat 00.30 sıralarında Türk birlikleri Süleyman Şah Saygı Karakolu'na ulaştı.
Süleyman Şah'ın naaşının nakli için önce dini tören düzenlendi.
Şah Fırat isimli operasyonda 39 tank, 57 zırhlı araç olmak üzere 100 araç ve 572 personelle Suriye'ye girildi.
Saat 04.45'ten sonra son Türk askerinin de çekilmesi ve buradan yeni yere hareket etmesiyle geri dönüş başladı.
Saat 06.03 sıralarında ilk kol askeri birlikleri Türkiye'ye geldi.
Operasyon sırasında herhangi bir çatışma yaşanmadı.
Başçavuş Halit Avcı adlı asker operasyonun başında intikal sırasında kaza sonucu şehit oldu.
MÜTTEFİKLERE HABER VERİLDİ
PYD'YE BİLGİ VERİLDİ Mİ?
Genelkurmay Karargâhı'nda Şah Fırat operasyonuyla bilgi veren Başbakan Ahmet Davutoğlu'na bölgeyi kontrol altında tutan PKK'nın Suriye kolu PYD'ye bilgi verilip verilmediği de soruldu. Davutoğlu, "Operasyon kararı, hukuk kuralları çerçevesinde Ankara'da alındı. Hiçbir merciden ne izin ne yardım talep edilmiştir. Eğer önümüze bu operasyon esnasında kim çıkmış olursa olsun, bu talimat verildikten sonra şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri her türlü engeli aşar, her türlü çatışma riskini de göze alır, yeni Süleyman Şah Karakoluna kadar iner ve o emanetleri salimen ülkemize getirir. Bu süreç içinde başta Özgür Suriye Ordusu ve bütün taraflar olmak üzere herhangi bir sivil kayıp olmaması için koalisyon güçlerine operasyon başladıktan sonra veya o süreç esnasında gerekli bildirimlerde bulunulmuştur. Zaten koalisyon güçlerinin sürekli bir hava harekatı olduğu için bu koordinasyon kaçınılmaz bir şekilde yaşanmıştır" dedi.
KOBANİ KANTONU: OPERASYON ÖNCESİ BİZİMLE GÖRÜŞTÜLER
BBC Türkçe'ye konuşan Kobanili kaynaklar ise operasyon öncesi Türkiye'den resmi bir heyetin Kobani kantonu yönetimiyle bir görüşme gerçekleştirdiğini söyledi. Kobani Kantonu Dışişleri Sözcüsü İdris Nassan, Türk askerinin operasyon için "Kobani kantonunun izni dahilinde Kobani'den girdiğini" belirtti.
Nassan, Kobani Başbakanı Enver Müslim'in Ankara'da olduğunu ve onunla da resmi bir heyetin görüştüğünü dile getirdi.
SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ'NİN YENİ YERİ
'Türk Mezarı' olarak bilinen türbe 1975'e kadar sınıra 100 kilometre uzaklıktaki Caber Kalesi'nin eteklerinde yer alıyordu.
Birinci yer değişikliği 1939 yılında kale içinde gerçekleştirilmişti. Tamirinin imkânsız hale gelmesi ve güvenlik zaaflarının oluşması sonucu türbe, kale içinde kurulan karakolun yanında eski özelliklerine uygun olarak inşa edilmiş ve yeni yerine nakledilmişti.
'TÜRBENİN YENİ YERİ DE TÜRK TOPRAĞI'
Başbakanlık ofisinden, trübenin yeni yerine taşınmasıyla ilgili hukuki durumla ilgili de şu açıklama yapıldı: "1921 Ankara Antlaşması, 1956 Halep Protokolü, 2003 mutabakatı ve 2012 tarihli nota çerçevesinde türbenin bulunduğu 10 dönümlük arazi ve müştemilatı Türk toprağı olma niteliğini haizdir. Bu çerçevenin sağladığı hukuki meşruiyet etrafında, türbenin konulacağı yeni geçici alan yine sınırlarımızın dışında, Suriye tarafında bulunmaktadır. Türbenin bulunacağı alan, hudutlarımızın dışında bulunmakla beraber, Türk toprağıdır. Suriye'deki durum normalleşirse, bu tedbir ihtiyacı ortadan kalkacak ve yeni duruma göre şartlar şekillenecektir."