Minsk'te imzalanan ateşkes anlaşmasına rağmen Ukrayna'nın doğusundan zaman zaman çatışma haberleri geliyor. Anlaşmaya kısmen uyulmasına karşın, sahadaki durum, sürecin sıkıntılı gittiğini gösteriyor. ‘Ali Topuz ile Dünya Hali'ne konuk olan Radikal Gazetesi Dış Haber Müdürü, Hürriyet Gazetesi diplomasi muhabiri Fehim Taştekin, anlaşmanın başarısı için gerekli şartları ve buna engel olabilecek durumları, Radyo Sputnik'te değerlendirdi.
"STATÜ ANLAŞMASI HAYATA GEÇİRİLMELİ"
"Batı bir hamle yaptı, Rusya'yı kışkırttı. Rusya bir hamle yaptı ve Kırım'ı aldı" diyen Taştekin, Kırım'ın Rusya'ya katılmasının ardından Doğu Ukrayna'da yaşanan gelişmeleri yorumladı.
Ukrayna'nın doğusunda yaşananlarla ilgili Batı'nın kafa karışıklığı yaşadığına işaret eden Taştekin, şunları ifade etti:
"Önce Rusya'ya yaptırım baskısı uyguladılar. Olmayınca orta yolda buluşmak üzere, ateşkes anlaşması çıkardılar. Bu son derece kırılgan bir ateşkes anlaşması. Bu kadar kan aktıktan sonra kendilerini iki bağımsız cumhuriyet olarak deklare eden doğudaki bu halklara bir takım garantilerin sunulması lazım. Teknik olarak ateşkesin sahadaki uygulamaları ilerleyebilir, çatışmalara rağmen taraflar kabaca anlaşmanın koşullarını yerine getirebilirler. Fakat asıl önemlisi bir ay içerisinde Ukrayna Parlamentosu Yüksek Rada'nın kararnameyi imzalaması. Yıl sonuna kadar da anayasal çerçevesi olan bir statü anlaşmasının hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu o kadar kolay değil. Kiev'de parlamentoya ve Devlet Başkanı'nın çıkışlarına bakıldığında özerklik çalışmalarına izin verecek bir hava görmüyoruz."
"POLONYA ŞAHİN POLİTİKALAR İZLİYOR"
AB'nin doğu kanadının, özellikle de Rusya'yla tarihsel husumeti olan Polonya'nın daha şahin politikalar izlediğini ifade eden Taştekin, bu bölgede ABD'nin de çok ciddi bir nüfuz alanını oluşturduğuna vurgu yaptı. Taştekin, "ABD politikaları, AB'nin doğu tarafındaki ülkelerde çok farklı bir etkiye sahip. Bu kanat Ukrayna'nın silahlandırılmasını, Rusya'nın daha çok cezalandırılmasını istiyor. Ama Rusya'yla ticari ilişkileri olan Batı tarafı Almanya başta olmak üzere, bu ülkeler farklı şeyler söylüyorlar. Bunların ekonomik kaygıları giderek artıyor. Bu işi daha fazla ileri tanımadan makul bir yolla çıkış bulmaya çalışıyorlar" dedi.