Genelkurmay Başkanlığı Askeri Basın Savcılığı'nın açıklamasında, 2011'de Uludere'deki olayla ilgili yapılan soruşturmaya ilişkin, "Soruşturma kapsamında bir kısım delilin yeni tespit edildiği, mevcut delillerin karartıldığı, sansürlendiği veya değerlendirilmediği yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır" denildi. Açıklamada, "Tüm deliller birlikte değerlendirilerek, oluşan hukuki ve vicdani kanaat neticesinde kanun yolları açık olmak üzere, 'Kovuşturmaya yer olmadığı' kararı verilmiş ve bu karara yapılan itiraz reddedilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
"Bahse konu haberlerde yeni delil olduğu iddia edilen ifade, soruşturma kapsamında Askeri Savcılığımızca şüpheli sıfatıyla ifadesi tespit edilen bir personelin beyanlarının bir kısmından ibarettir. Söz konusu ifade, olayı müteakip soruşturma yürüten Cumhuriyet Savcılıklarınca toplanan ve görevsizlik kararı ile Askeri Savcılığımıza gönderilen dosyada mevcut tüm deliller ve Askeri Savcılığımızca elde edilen şüpheli ve tanık beyanları ve diğer delillerle birlikte bir bütün olarak ele alınmış, yapılan değerlendirme sonrası karar verilmiş olup, dosyada mevcut diğer ifadelerle birlikte Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine uygun olarak, hem dosyanın taraflarına hem de bireysel başvuru kapsamında yapılacak incelemeye esas olmak üzere Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmiştir."
ULUDERE OLAYI
Kuzey Irak'taki Zaho'dan kaçak mazot ve sigaraları katırlara yükleyip Türkiye sınırına doğru ilerleyen köylüler, Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyünün yakınında, İnsansız Hava Araçları (İHA) ve termal kameralar tarafından tespit edilmişti. PKK grubu zannedilen köylüler, 28 Aralık 2011 akşamı dört savaş uçağı tarafından bombalanmış, olayda yaşları 16 ile 20 arasında değişen 34 köylü hayatını kaybetmişti.