Hükümet, İç Güvenlik Paketi'ni yasalaştırmakta kararlı

Paketi eleştirenlere tepki gösteren Türkiye Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, getirilmek istenen düzenlemeleri,  "Demokratik gösteri hakkını kullanıyorsa yüzünü örtmeye gerek yok. Alnı açık başı dik çıkar eylemini yapar, söyler,  hiç kimse de ona bir şey demez" diyerek savundu.

"TOPLUMUN HUZURU İÇİN ŞART"

Bozdağ, aralarında Sputnik Haber Ajansı'nın yer aldığı bir grup gazeteciyle sohbetinde İç Güvenlik Paketi'ne yönelik eleştirileri değerlendirdi. Huzur, güvenlik ve kamu düzeninin şart olduğunu ifade eden Bozdağ, "Bu toplumun huzuru için, güvenliği içen lazım olan bir yasa" dedi.

"MOLOTOF İLE İLGİLİ BOŞLUK DOLDURULUYOR"

Paket ile molotofun silah kapsamına alındığını anımsatan Bozdağ, bu konuda Terörle Mücadele Kanunu'ndaki (TMK) düzenlemenin Güvenlik Paketi'ndeki düzenlemeden farklı olduğunu, molotofla ilgili Türk Ceza Kanunu'nda da (TCK) bir hüküm olmadığını söyledi.

Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yargılamada hakim karar verirse Yargıtay silah sayıyor. Ama yapılan düzenleme, burada bir boşluk var onu dolduruyor.  Molotof alenen bir silah olarak tanımlanıyor. Yargıtay'ın taktirine bırakılmıyor. Yargıtay şimdi onu nasıl yapıyor, kullandınız, bir takım sonuçlar meydana geldi o zaman bakıyor, oradan bakıyor. Bu bir savunma silahı değil ki. Resmen saldırı için atılıyor. İşte Serap kızımız cayır cayır yandı. Molotof ile ilgili batı ülkelerinde de öyle ağır cezalar var ki. Molotof ile gösteri yapmak, fikir açıklamak olur mu? Yani gösterini yap, pankartını aç, fikrini açıkla ne yapıyorsan yap, kimsenin ona itirazı yok. Bizim itirazımız, molotofla insanların hayatına, malına kastedecek şekilde bunun şiddete dönüştürülmesi. Molotof maalesef pek çok insanın sakat kalmasına, yaralanmasına ve ölmesine neden olur."

"ALNI AÇIK, BAŞI DİK ÇIKIP EYLEMİNİ YAPSIN"

Adalet Bakanı Bozdağ, sapan ve maskeye de ceza verilmesine ilişkin pakette yer alan  düzenlemeleri de savunarak, buna karşı yapılan eleştirilere "Onlar kamuoyunu ajite etmek için" diyerek yanıt verdi. "Maskeyle niye çıkıyor?" diye soran Bozdağ,  insanların polisin attığı gaz nedeniyle yüzünü kapatmak zorunda kalabileceğine ilişkin görüşlerin anımsatılması üzerine de şöyle konuştu:

"Gaz niye atılsın? Kanuna uymazsanız elbette kanun gereği olur. Ama şimdi birisi eğer demokratik bir hak kullanıyorsa,  buna gerek yok, yüzünü niye örtüyor. Utandığından mı örtüyor. Maske takıyor maske. Niye takıyor. Orada ben suç işleyeceğim beni tespit etmesinler, keşfetmesinler ve benim hakkımda adli tahkikat yapmasınlar diye. Maskenin ne olduğu o kanunda yazıyor zaten. Onunla ilgili mahkeme karar verecek nasıl olacağına dair. Ama şimdi yüzünü örten kişi, ben suç işlemeye hazırlandım ve ilk fırsatta suç işleyeceğim demek. Ve işliyorlar da, görüyorsunuz. O zaman ne oluyor siz suç işleyen kişiye, maske takarak suç işleme özgürlüğüne müsaade etmiş oluyorsunuz. Kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Eğer demokratik bir tepki ortaya koyuyorsa veyahut demokratik gösteri hakkını kullanıyorsa yüzünü örtmeye gerek yok. Alnı açık başı dik çıkar eylemini yapar, söyler, hiç kimse de ona bir şey demez."

"PARLAMENTO TIKANMAZ"

Muhalefet partileri CHP, MHP ve HDP'nin sert muhalefete hazırlandığına ilişkin haberleri de değerlendiren Bozdağ, "Parlamento tıkanmaz, parlamento çalışır, yürür yani biraz hızlı gider biraz yavaş gider ama bu parlamento nice tartışmalı kanunu görüştü onlarda yasalaştı. Belki biraz hızlı değil de yavaş gider ama sonuçta parlamento görüşür" dedi.

"BİZDE ZATEN MUHALEFET TEK"

Bakan Bozdağ, üç muhalefet partisinin paketi engelleme konusunda görüş birliği içinde olmasını da, "Bizde zaten muhalefet tek. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığında çatıya hep beraber çıktılar. Belediye başkanlığında birbirlerini desteklediler. Biraz ideolojik renklerine göre farklılaşıyor o kadar. Muhalefet boşluğu olduğu için 2007'de ne yaptılar MHP'yi getirdiler. O da dolduramadı. HDP var, bağımsızları koydu. Ama iktidarı ne yaptı 34, 47, 50, 52 beğendiği için sürekli güçlendirdi. Onun için muhalefet farklı bir politika ortaya koyamıyor" diye değerlendirdi.

"CHP'NİN YAN KURULUŞU"

Adalet Bakanı, meslek örgütlerinden Barolar Birliği'nin pakete tepki gösterip eylem yapmasını da, "Meslek örgütü dediğin CHP'nin yan kuruluşu" diye değerlendirdi.

Bozdağ, meslek örgütlerinin hepsi için bunu demediğini de vurguladı.

PAKETTEKİ TARTIŞMALI DÜZENLEMELER

Görüşmeleri iki hafta ertelenen İç Güvenlik Paketi'nin son dakikada değişiklik olmaz ise 17 Şubat salı gününden itibaren TBMM Genel Kurulu'nda 'temel yasa' kapsamında görüşülecek. Pakette yer alan düzenlemelere göre; valilerin ve polisin yetkileri artırılacak. Polisin arama yetkisi genişletilecek. Müşteki, mağdur veya tanık ifadeleri ikametgâhında veya işyerinde alınabilecek. Topluca bulunulan herhangi bir yere molotof, yakıcı, yanıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri silahlarla saldıran ya da saldırmaya teşebbüs edene karşı polise silah kullanma yetkisi verilecek. Hâkim kararı olmadan dinlemenin süresi 48 saate çıkarılacak. Havai fişek, demir bilye, sapan vb., ile yürüyüşe katılmak 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na girecek. Ceza mevcut haliyle 6 ay-3 yıl arası iken, düzenlemeyle 2,5 ila 4 yıl arasına çıkarılacak. Toplumsal olaylarda kamu, gerçek veya tüzel kişilerin mallarına verilen ve devlet tarafından karşılanan zararlar sorumlulara rücu edilecek. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde yüzünü tamamen veya kısmen kapatanlar 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Mevcut durumda Cumhuriyet savcısında olan gözaltı yetkisi belli hallerde kolluk amirlerine verilecek. Suçüstü hallerinde kolluk amirleri 24 saate kadar, toplumsal olaylarda ise 48 saate kadar kişileri gözaltına alabilecek. Araç kiralayanların kimlik bilgilerinin kayda alınıp gerektiğinde kolluğa verilmesi zorunlu hale gelecek.

MUHALEFET NASIL ENGELLEYECEK?

Pakete karşı olan CHP, MHP ve HDP düzenlemenin yasalaşmasını engellemek için İçtüzük'ten doğan tüm haklarını kullanacak. Muhalefet partileri görüşmeler esnasında her madde için çok sayıda önerge verip üzerinde konuşma yapacak. Oylamalar esnasında sık sık toplantı ve karar yeter sayısı isteyerek, bazı  maddelerin kapalı oturumlarda görüşülmesini isteyerek zaman kazanmaya çalışacak. Paketin Genel Kurul'daki görüşmelerine geç başlanması için her gün üç muhalefet partisi de ayrı ayrı grup önerileri getirecek. 45 gün süreyle komisyonlarda görüşülmeyen tekliflerin Genel Kurul gündemine doğrudan alınması için önergeler de Genel Kurul'a sunulacak. AK Parti ise muhalefetin engellemelerine karşı, fazla mesai isteyecek. Gerekirse gece ve Genel Kurul'un toplanmadığı Pazartesi, Cuma günleri ile haftasonu da çalışma isteyecek.