Tanınmış Rus ve yabancı yiyecek-içecek üretici firmaları Rusya'nın başkentinde bir araya geliyor. Bu yıl, 65 ülkeden 1997 şirket kendi ürünlerini fuarda sergiliyor. Prodexpo, Rusya’da gerçekleştirilen en büyük yiyecek fuarı.
Seneden seneye fuara katılan Türk üretici firmaların sayısı artıyor. Bu sene Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından oluşturulmuş ve 13 üretici firmayı kapsayan bir heyet fuarda stant açtı ve ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü.
Radyo Sputnik’e konuşan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa İssi, "Antalya denince ilk önce akla hep turizm gelir. Biz de artık bu algıyı değiştirmek istiyoruz" diyerek şunları söyledi:
"Antalya tarımda da Türkiye’nin başkenti niteliğinde. Antalya'da domates, portakal, sera ürünleri üretimi oldukça fazla. Bu nedenle turizmin dışında, tarımla olan âlâkamızı göstermek için buradayız. Rusya’da yeni pazarların oluşmasını, turizmde olduğu gibi işbirliğinin sürmesini arzu ediyoruz. Buraya önceden bağlantısı olan ve yaş meyve sebze gönderen firmalarımız tabii ki var. Ancak Antalya olarak ‘Product of Antalya’ diye bir marka üzerinde çalışıyoruz. Her Antalya ürününün üzerine etiketleyerek o ürünün Antalya’da üretildiğini de göstermek istiyoruz. O nedenle Ekonomi Bakanlığı’nın da desteklemiş olduğu bu fuara şu anda 12-13 firmayla geldik, ancak bundan sonrasında daha fazla firma ile burada katılım sağlayıp, Rusya ile işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Rusya büyük ve önemli bir pazar. Rusya-Türkiye ilişkilerin bu anlamda daha iyiye gideceğini düşünüyoruz. Rusya ekonomik krizi mutlaka aşacaktır. Bunun için her türlü desteği vermeye hazırız. Çünkü Rusya’da olan krizin sadece burayla sınırlı kalmayacağını, ithalat ve ihracatla uğraşanların bu krizden etkileneceklerini biliyoruz"
"RUSYA PAZARINDAN UMUTLUYUZ"
Fuara katılan işadamları doğal olarak Rusya’nın ekonomik durumunu tartışıyor, piyasa ile ilgili tahminlerde bulunuyorlar.
Rusya’da yaşanan devalüasyonun Türkiye’den gelen malların satışında zorluklar yarattığını anlatan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bahar, bununla birlikte Rusya pazarından umutlu olduklarını belirtti.
"Biz komşumuz Rusya’nın zor duruma düşmesinden faydalanacak durumunda değiliz, böyle bir düşüncemiz yok. Sadece bu birbirimizi daha anlamamızı sağlamak için bir imkan olarak değerlendirilmeli. Rubledeki son sıkıntılar, devalüasyon bizi negatif etkileyen bir şey. Bunun için gerçekten üzgünüz. Çünkü bu sadece bizim buraya mal satmamızı değil, turizmi de etkileyen bir faktör. Ama Rus halkının bunu çok çabuk aşacağına dair kesinlikle beklentimiz var ve biz buna güveniyoruz. Çünkü Rus halkı gerçekten bilinçli bir halk ve Türkiye’yi çok seviyor. Türkler de Rusya’yı çok seviyor. Her kriz içinde bir fırsat barındırır, içinde bir fırsat taşır. Ben Rus halkı için yaşanılan krizi gerçekten bir fırsat olarak değerlendiriyorum. Çünkü geçmişte Türkiye’de de bu oldu. Biz de Türkiye’de bunun acılarını çok yaşadık. Fakat sonra gördük ki o kriz bizim için iyi olmuş. Rus halkı için de aynı şeyi düşünüyorum. Türkler için de bu bir fırsat. Burada gerçekten yatırım yapılmazsa bu işin olmayacağını düşünüyorum. Çünkü Rusya’da enerji ucuz, hububat ucuz, maden ucuz, bir çok altyapı ucuz. Bunlar şu anda dünyanın geçer akçeleri. Burada yatırım yapan firmaların çok yol katedeceğini düşünüyorum. Örneğin, Kırım. Kırım’ın bir nevi serbest bölge olabileceği ile alakalı bilgiler aldık. Aslında bu beni çok heyecanlandırdı. Çünkü biz Kırım’ın deniz komşusuyuz. Türkiye açısından özellikle Rus halkını çok iyi tanıyan, Ruslarla bir çok alanda işbirliği içinde olan Antalya için Kırım konusunun çok önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum."