Önce Amerika Birleşik Devletleri Enerji Bakanlığı'ndan yetkili uzman "Türk Akımı", "Güney Akım"ın halefi olarak gördüklerini ve ekonomik olarak verimsiz bir proje olduğunu söyledi, şimdi de AB Enerji Komiseri Maroş Şefkoviç, "Türk Akımı" gaz boru hattı projesinin ekonomik açıdan kalıcı bir proje olmadığını ve daha rasyonel görüşmelere dönmek gerektiğini belirtti.
Ancak, Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Genel Müdürü Konstantin Simonov’a göre, öncelikli öneme sahip olan projenin ekonomik açısından verimli olup olmaması değil, önemli olan bugün itibarıyla bu projeye hiçbir alternatifin olmaması.
2019 yılında transit anlaşma bitmiş olacak. Fazla zamanımız kalmadı. Ukrayna'da olup bitenlere baktığımızda, transit anlaşmasından istifade edebilir miyiz? Ben böyle müzakerelerin olabileceğini pek hayal edemiyorum. Ukrayna üzerinden istikrarlı bir geçişi nasıl garanti edebiliriz ki? Bir de Ukrayna ile müzakerelerini hatırlayın. Çok zor ilerleyen görüşmeler butün tarafları yormuştu. Geçen yıl yapılan müzakereler son güne kadar uzadı ve ancak 30 Ekim’de zorlukla bir anlaşmaya varıldı. Ve o mütabakatın süresi 2015 yılının ilk çeyreğinin sonuna kadar. Şimdi her şey tekrardan başlar.
Onun için "verimli mi verimsiz mi" dendiği zaman, ‘peki bizim ne gibi seçeneğimiz var?’ diye sormam geliyor. Ukrayna üzerinden geçiş konusu ne yazık ki, 2020 yılı sonrasında pek mümkün gibi görünmüyor. Öte yandan kimsenin konuşmadığı ekonomik bir konu var. Ukrayna gaz taşıma sisteminin onarılması gerekiyor ve bunun için de birkaç milyar dolarlık yatırımlara ihtiyaç var. Kim bu yatırımı yapacak? Ukrayna’nın buna parası yok. Peki 2020 yılından sonra bu hattın güvenliğini kim garanti edecek? Amerikan Chevron şirketinin Ukrayna gaz taşıma sisteminin hissedarı olacak diye söylentiler vardı. Ama nedense hissedarlar arasında Chevron görünmüyor. Muhtemelen onlar da büyük yatırımlar gerektiğinin farkındadırlar.
Bu projenin verimliliği hakkında konuşurken buna bir alternatifin olup olmadığına dikkat etmek gerekir. Biz Avrupa'ya alternatif sunarak Avrupa doğal gaz pazarında kalmak istiyoruz. Ama 2020 yılından sonra Avrupa’ya Ukrayna üzerinden gaz teslimini garanti edemeyeceğimizden, daha 5 yıl önceden kendilerini bilgilendiriyoruz.
Buna karşılık 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Enerji güvenliği uzmanı Tuğçe Varol "Türk Akımı'nın" Rusya için ekonomik açıdan hem önemli hem de kârlı bir proje olduğunu ifade ediyor.
EKONOMİK BİR PROJE
Rusya Devlet Duması (Parlamento) Ekonomik Politika, Yenilikçi Gelişme ve Girişimcilik Komitesi Birinci Başkan Yardımcısı Mihail Yemelyanov "Türk Akımı"nın ekonomik açıdan faydalı bir proje olduğunu ve aynı zamanda Batı’nın projeye zarar vermek için kendi baskılarını daha da artıracağını söyledi.
Projenin ekonomik açıdan Rusya'ya fayda getireciği konusunda hiçbir kuşku yok. Fakat bu tür ekonomik projelerde siyasi riskleri de dikkate almak ve hesaba katmak gerekiyor. Bu nedenle, enerji projelerinde siyasi ve ekonomik yönlerini birbirlerinden ayırmak doğru ve gerçekçi olmaz. ABD'ye gelince, tabii ki Türkiye de dahil olmak üzere, bu proje ile ilgili siyasi baskıları olacağı açıktır. Çünkü bu proje onların çıkarına değil. Ancak Türkiye Cumhuriyeti son birkaç yıl içinde defalarca uluslararası arenada kendi özerk ve bağımsız siyaset izlediğini göstermiştir. "Türk Akımı" ile ilgili karar aldığında da bir kez daha kendisini bağımsız, egemen, güçlü bir ülke olarak kanıtladı. Ve bana göre, Türkiye’nin bu tutumu kalıcı bir tutumdur.