Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Hindistan Dışişleri Bakanı Sushma Swaraj ve Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Pekin'deki görüşmeler sırasında küresel istikrar ve güvenlik konularıyla küresel ekonomideki sorunları ele aldı.
Ali Topuz ile ‘Dünya Hali'ne konuk olan Gazi Ünivetsitesi öğretim üyesi Giray Fidan, Çin ekonomisinin Amerikan ekonomisiyle kuvvetli ilişkiler kurduğunu belirterek şunları söyledi: "Bu ülkeler geçen yüzyılın ortalarında sınır sorunları yaşadı. Şimdi ise sorunlar yine varsa da güclü ilişkiler kuruyorlar. Çin, ekonomide ABD'ye bağımlı ise de Rusya ve Hindistan gibi bağımsız politikalar yürütüyor. Tek kutuplu dünya istemeyen güçler olarak iyi ilişkiler geliştirmeleri dünya ekonomisi ve siyaseti için çok önemli."
"PROBLEMLERİNİ DİYALOG YOLUYLA ATLATMAYA ÇALIŞIYORLAR"
20. yüzyılın ortasında üç ülkenin sınır anlaşmazlıkları yüzünden belli boyutlarda çatışma yaşadığını hatırlatan Giray, ülkelerin Dışişleri Bakanlarının bir araya gelmiş olmasının Asya'nın atmosferine olumlu yansıyacağını belirterek "Bu ülkeler Dünya'da oldukça önemli güç potansiyeline sahipler. Tabii ki aralarında bazı problemler var ama anlaşılan o ki problemlerini diyalog yoluyla bu problemleri atlatmaya çalışıyorlar. ABD, özellikle Çin'in dışa açılma ve reform politikasından sonra Çinliler için önemli bir ülke. Çin'in ekonomik gelişmesinin önemli itici güçlerinden bir tanesi. Çin'in ABD işbirliği oldukça önemli. Bu iki ekonomi birbirlerine artık olağanüstü bağımlı haldeler. Dünya'daki paranın önemli bir kısmı da bu iki ülke arasında el değiştiriyor" dedi.
"RUSYA VE ÇİN BİRBİRLERİNE YAKIN DURUŞ SERGİLİYORLAR"
Giray Fidan, Rusya ve Çin'in ekonomik ilişkilerine dair görüşlerini ise şu sözlerle ifade etti: "Çin ve Rusya ilişkileri oldukça önemli. Sonuçta ABD ile Çin'in arasında bir okyanus var, ama Çin'le Rusya komşu ülkeler. Rusya'nın elinde bulunan doğal kaynaklar, özellikle enerji, Çin gibi endüstrileşmesini devam ettiren dünyanın en önemli üreticilerinden biri olan bir ülke için son derece önemli. O yüzden Rusya ile Çin'in ilişkilerinin gelişmesi de son derece normal. Son yıllarda, özellikle Ortadoğu'daki gelişmeler paralelinde baktığımızda, bir çok konuda hem fikirler ve birbirlerine yakın bir duruş sergiliyorlar. Özellikle BM konseyinde bunu görebiliyoruz. Birbirlerine yakın duruşlar sergilemelerine rağmen, aslında ikisi de bağımsız politika izliyorlar."