Barack Obama, CNN'e verdiği röportajda Washington'un Ukrayna krizine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Rusya'nın Ukrayna politikasını eleştiren Obama, "Kiev'de Bağımsızlık Meydanı'nda yapılan gösteriler ve bizim aracılığımızla Ukrayna'da iktidarın değişmesinin ardından Viktor Yanukoviç'in kaçması Putin'i çaresiz bıraktı" ifadelerini kullandı. Obama'nın bu açıklaması, ABD'nin Ukrayna'da iktidarın değiştirilmesindeki etkin rolünün bir ifadesi olarak değerlendirildi.
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü'nden Slav Araştırmaları Uzmanı Erhan Canikoğlu Radyo Sputnik'de yorumladı.
"ABD KARADENİZ'E HAKİM OLMA ÇABASINDA
"Sovyet sonrası coğrafyada ABD'deki kimi yeni muhafazakarlar ve realistler Moskova'nın, Putin'le birlikte bu bölgedeki nüfuzunu yeniden sağlayacağını savunuyor. Gürcistan'da da, Kırgızistan'da da, Ukrayna'da 2004'te yaşanan devrim girişimleri bunların adımıydı ve tamamının Washington tarafından planlandığı yönünde bir görüş birliği vardı" diyen Canikoğlu, Obama'nın son açıklamasının sadece Moskova'nın değil, objektif yorumcuların da doğru tespitlerinin bir teyidi olduğunu söyledi.
"ABD YÖNETİMİ UKRAYNA'YA SİLAH YARDIMI YAPMAYA HAZIRLANIYOR"
New York Times, ABD'nin Ukrayna'ya silah yardımı yapmaya hazırlandığını iddia etti. Haberini Washington'daki hükümet yetkililerine dayandıran gazete, perşembe günü Kiev'i ziyaret edecek olan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey'in, 'öldürücü silah yardımı yapılması' konusunu müzakere edeceğini yazdı. Eski üst düzey güvenlik bürokratlarının sunacağı rapora göre, Ukrayna'ya 3 milyar dolar değerinde tanksavar füzesi, insansız hava aracı, zırhlı cip ve radar sistemleri temin edilecek.
Peki bu adım "diplomatik çözüm" arayışlarını kağıt üstünde bırakan bir gelişme olarak yorumlanabilir mi?
"Tarafların krizin nedenleri ve çözüm önerileri konusunda yaklaşımları farklı. Ukrayna'nın yeni seçilen devlet başkanı, ABD'ye gittiğinde yanılmıyorsam silah talebinde bulunmuştu. Zaten bu son dönemde Ukrayna'nın doğudaki bağımsızlık yanlıları yönelik askeri harekâtları da saldırıları da bunu göstermekte. Ukrayna aslında sahayı tamamen ele geçirip pazarlık masasında bağımsızlık yanlısı ya da anayasal değişiklikleri isteyen kesimlerin görüşlerini ya da bunları destekleyen ilkelerin pazarlık gücünü azaltmaya çalışmakta. Dünya'ya demokrasi, insan hakları, barış, özgürlük getirmeyi hedefleyen ülkelerin maalesef Suriye'de de, Irak'ta da, Afganistan'da da ve Sovyet sonrası coğrafyada da nelere sebep olduğunu üzülerek görmekteyiz. Bu son derece tehlikeli bir adım, ama durum bunu gösteriyor ki, Kiev yönetimi krizi barışçıl yollardan değil, silahlı çatışma yoluyla çözmekten yana. Bunun için de özellikle bağımsızlık yanlılarını desteklediklerine inandıkları Rusya'yı, ekonomik yaptırımlarla zayıflatıp, Ukrayna konusunda etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar. Ben bunun uygun bir tutum ve hareket tarzı olduğunu düşünmüyorum."