Suudi Arabistan kralı Abdullah'ın ölümü, uluslararası camiada politik ve ekonomik anlamda tartışmaları ateşledi. Kral Abdullah'ın ardından tahta geçen kardeşi Selman bin Abdülaziz el-Suud'un iktidarında, petrol piyasasında ve Ortadoğu siyasetinde belirleyici konumda olan ülkenin izleyeceği politika merakla bekleniyor.
"Ali Topuz'la Dünya Hali"ne konuk olan Taraf gazetesi yazarı, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyesi Tolga Bilener, Suudi Arabistan'ın Ortadoğu'daki dengeler üzerindeki etkisini ve uluslararası piyasalardaki konumunu değerlendirdi.
"SUUDİ ARABİSTAN'IN İLİŞKİLERİ ORTADOĞU DENGELERİNİ BELİRLİYOR"
Suudi Arabistan'ın Ortadoğu'daki dengeler için hayati önemde olduğunu anımsatan Bilener, "Özellikle Suudi Arabistan'ın İran'la, İsrail'le, Mısır'la, bir ölçüde Türkiye'yle yürüttüğü ilişkiler Ortadoğu'daki tüm stratejik dengelerin netleşmesini sağlıyor. Ayrıca İkinci Dünya Savaşı'nın sonra ermesinden bu yana Suudi Arabistan istikrarlı bir biçimde ABD'nin bölgede en yakın müttefiklerinden biri. Suudi Arabistan'ın önemi sadece dünya petrol yataklarının beşte birine sahip olması değil bir taraftan da Ortadoğu'da ABD'nin köklü bir stratejik ortağı" dedi.
Ülkenin dünyada hâlâ mutlak monarşiyle yönetildiğini anımsatan akademisyen, sözlerin şöyle devam etti: "Dolayısıyla kralın kim olduğu çok önemli. Bu Hollanda'daki ya da İngiltere'deki hükümdarın değişmesiyle aynı etkiyi yaratmıyor. Ancak şunu da görmek gerekir ki bu bir hanedan sistemi ve sonuçta Suudi hanedanı için de çok uzun yıllardır uygulanan yöntemle abiden kardeşe aktarılan bir saltanat söz konusu. Dolayısıyla ufak tefek farklılıklar olmakla birlikte krallar arasında, üç aşağı beş yukarı hepsi aynı politikaları uygulamaya devam ediyor. Dolayısıyla iç politikada da dış politikada da çok radikal bir değişim beklememek lazım."