Rusya'nın İstanbul Başkonsolosu Aleksey Yerhov, Rusya'nın Doğu Ukrayna'ya insani yardım adı altında silah gönderdiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Radyo Sputnik'e konuşan Yerhov, "Ukrayna yönetimi ve uluslararası gözlemcilere, insani yardım konvoylarını denetlemelerini teklif ettik, ama önerimizi kabul etmediler. Eğer silah varsa bulsunlar ve göstersinler" ifadelerini kullandı.
Ukrayna hükümetinin Odessa katliamı ve Donetsk'te düşen Malezya uçağı gibi birçok trajik olay karşısında sessiz kaldığına da dikkat çeken Başkonsolos Yerhov, bu vakaların objektif şekilde soruşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Rusya'nın İstanbul Başkonsolosu Aleksey Yerhov'un Radyo Sputnik'e verdiği röportajın tamamı şöyle:
"UKRAYNA KENDİ HALKINA SAVAŞ AÇTI"
Ukrayna'da şu an neler yaşanıyor? 9 Ocak'ta yeniden alevlenen çatışmalarla birlikte iç savaşta ikinci etabın başladığını söyleyebilir miyiz?
"KİEV TRAJEDİ KARŞISINDA SUSKUN"
Mariupol'da 30 sivilin hayatını kaybettiği saldırı, çatışmaların başlamasının nedeni oldu. AGİT gözlemcileri, saldırının milislerin kontrolündeki bölgeden gerçekleştirildiği sonucuna vardı. Rusya'nın AGİT'in açıklamasına sunduğu karşı argümanlar ne oldu?
— Son dönemde Ukrayna'da olup biteni iyi anlamak gerekiyor. Siz, çatışmaların yeniden başlamasının nedeni olarak Mariupol'daki saldırıyı gösterdiniz. Açık söylemem gerekirse, buna tam olarak katılmıyorum. Ukrayna'daki gelişmelerin nasıl ilerlediğini hatırlıyoruz. Yılbaşı tatili sırasında yoğun askeri faaliyetler görülmedi. Ancak Donetsk ve Lugansk'tan yapılan açıklamalara göre, Ukrayna ordusu, milislerin kontrolündeki çeşitli kentlerde her gün füze saldırısı düzenledi ve saldırılar sonucu siviller hayatını kaybetti. Mariupol'daki saldırıda da siviller öldü. Bu olay, çok üzücü bir gelişme. Bunun dışında Volnovaha'da kontrol noktasına açılan ateş sonucu bir yolcu otobüsünde seyahat eden siviller hayatını kaybetti. Donetsk'te troleybüs durağına saldırı düzenlendi, burada da yine siviller hayatını kaybetti. Tüm bu gelişmeler, birbirinden tamamen farklıydı. Bu olayların detayları, AGİT ve diğer uluslararası organizasyonların yürüttüğü soruşturmalara rağmen net bir şekilde açıklanamadı. Hatta AGİT gözlemcileri, Mariupol'deki saldırıda soruşturma sonucunu dahi beklemeden ateşin milislerin kontrolündeki bölgeden açıldığını belirti.
Ukrayna'nın ordusuyla çatışan güçlerden 'milis' ya da 'isyancı' olarak söz ediliyor. Sizce hangi tanım daha doğru?
Sorunuza dönecek olursam; Ukrayna ordusuyla çatışan güçleri 'milis' olarak mı yoksa 'isyancı' olarak mı tanımlamak daha doğru? Bir yandan, evet bu insanlar gerçekten de 'isyan etti'. Ancak diğer yandan, onları 'halk milisi' olarak tanımlamak da yanlış olmaz. Çünkü düzenli ordu emareleri taşıyorlar. Organize ve disiplinliler. Eğer bu 'milisler', düzenli Ukrayna ordusunu yenilgiye uğratabiliyorsa, bunun bize söylediği bir şey vardır.
"YARDIM KONVOYLARI DENETLENEBİLİR"
Rusya, Donetsk ve Lugansk'a gönderdiği insani yardım konvoyları içinde milislere silah taşımakla suçlanıyor. Eğer —Moskova'nın da dediği gibi- bu iddialar doğru değilse, bu durum nasıl kanıtlanabilir?
— Aslında burada aksinin kanıtlanması gereken bir şey yok. Ukrayna yönetimi de uluslararası gözlemciler de gidip insani yardım konvoylarını denetleyebilir. Biz her iki tarafa da kontrol etmelerini teklif ettik, ama kabul etmediler. Rusya'nın gönderdiği insani yardım konvoylarını, kendi jeopolitik amaçları için propaganda aracı olarak kullanmayı tercih ediyorlar. Eğer silah varsa bulsunlar ve göstersinler.
Ukrayna krizinin barışçıl çözümü sizce nasıl sağlanacak? Ukrayna, bölünmeye mi mahkum? Yoksa Kiev'in doğudaki bölgeleri hâlâ kendi bünyesinde tutma şansı var mı?
— Böyle politik tahminler yapmak çok zor. Ukrayna krizinin nasıl ve ne şekilde sonlanacağını bence, kimse şimdiden öngöremez. Çünkü ülkedeki durum çok zor. Tek yapabileceğimiz, sonunda sağ duyunun galip geleceğini ummak. Arabulucular ve uluslararası temaslarla krize herkesi tatmin edecek bir çözüm bulunmasını umuyoruz.