Kirchner dün Arjantin devlet televizyonuna verdiği demeçte, yeni bir istihbarat yapılanmasına gidilmesi için bir yasa taslağı hazırlandığını açıkladı. Kirchner, buna gerekçe olarak da ‘Arjantin istihbarat teşkilatının 1976-1983 yılları arasındaki ‘Kirli Savaş' olarak anılan askeri cunta döneminden bugüne neredeyse aynı yapılanmaya sahip olmasını' söyledi.
'FEDERAL İSTİHBARAT AJANSI KURULACAK'
Kirchner, "İstihbarat teşkilatında reforma gidilmesi için bir yasa taslağı hazırladım. Taslağın, acil bir Kongre toplantısı ile görüşülmesini istiyorum. Planım, istihbarat servisini feshedip Federal İstihbarat Ajansı kurmak. Bu ajansın yeni yönetici kadrosu da Devlet Başkanı tarafından seçilmeli ancak Senato'dan da onay almalı" ifadelerini kullandı.
Kirchner konuşmasının sonunda da "Suçların cezasız kalmasıyla mücadele hükümetimin önceliklerinden biridir" vurgusunu yaptı.
Nisman, Devlet Başkanı Kirchner'i, Tahran ile ticari ilişkilerin zarar görmemesi için 18 Temmuz 1994'te Arjantin-İsrail Derneği'ne (AMIA) düzenlenen bombalı saldırının İranlı zanlılarını aklamaya söz vermekle suçluyordu. 200 bin kişiyle Latin Amerika'da en fazla Yahudi nüfusuna sahip ülke olan Arjantin tarihindeki en kanlı saldırı olarak bilinen terör eyleminde 85 kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce kişi yaralanmıştı.
‘NİSMAN'IN BANA YÖNELİK SUÇLAMALARI SAÇMA’
Öte yandan konuya dair ilk açıklamasında Nisman'ın intihar ettiğine inanmadığını söyleyen Kirchner dünkü demecinde de hakkındaki suçlamalara da ilk kez doğrudan cevap verdi. Kirchner, Nisman'ın kendisine yönelik suçlamalarının saçma olduğunu ve uydurma delillere dayandığını belirtti.
‘EŞİM VE SELEFİM, NİSMAN'I DAVAYA ATAMIŞTI'
Hükümetinin 1994'teki bombalı saldırıyı çözmek için her şeyi yaptığını öne süren Kirchner, olayla ilgili 20 yıldır kimse tutuklanmazken savcı Nisman'ı olaya atayanın eşi ve bir önceki Devlet Başkanı Nestor Kirchner olduğuna dikkat çekti.
‘RAPORU NİSMAN DEĞİL BAZI İSTİHBARATÇILAR YAZDI'
Kirchner, ayrıca 300 sayfalık raporun Nisman tarafından yazılmadığını, hükümetine zarar vermek isteyen bazı istihbarat görevlileri tarafından yazıldığını iddia etti. Kirchner, bu görevlinin istihbarat ajansının 2014 Aralık'ta görevinden alınan başkanı Antonio "Jaime" Stiusso olabileceğini ima etti. Kirchner, Stiusso'nun yerine kendisine yakın bir isim olan Oscar Parrilli'yi getirmişti. Parilli de bugüne kadar Nisman'la bombalama vakası üzerinde yakından çalışan Stiusso da dahil olmak üzere bazı ajanları serbest bırakmıştı.
Kirchner, ayrıca Nisman'ın hükümetine karşı hazırlanan tuzağın parçası olarak öldürülmüş olabileceğini de iddia etti.
İnternette yayınlanan ilk açıklamalarında Nisman'ın büyük ihtimalle intihar ettiğini belirten Kirchner, daha sonra savcının ölümünün intihar olmadığı konusuna ikna olduğunu kaydetmişti.
'NİSMAN'IN SUÇLAMALARI AÇIKLADIĞI GÜN PASAPORTA BAŞVURDU'
Nisman ile çalışan ve savcıya yasal olmayan yollarla silah verme suçundan hakkında dava açılan bilişim uzmanı Diego Lagomarsino ile ilgili açıklamalarda da bulunan Kirchner, Lagomarsino'nun ülkedeki en büyük medya kuruluşu olan Clarin'le bağlantılı olduğunu söyledi. Lagomarsino'nun erkek kardeşinin partisinin düşmanı olan Clarin grubunun şirketlerinden birinde önemli bir yönetici olduğunu belirten Kirchner, Lagomarsino'nun Nisman'ın suçlamalarını açıkladığı gün pasaport başvurusunda bulunduğunu açıkladı.
‘BASIN ORTAYA ÇIKARMIYOR'
Kirchner, Lagomarsino'nun pasaportuna kendisine yöneltilen ve 6 yıla kadar hapisle sonuçlanabilecek suçlamalar nedeniyle el konulduğunu, bu bilgilerin basın tarafından ortaya çıkarılması gerektiğini ancak kendisine zarar verme planının bir parçası olarak ortaya çıkarılmadığını öne sürdü.