Ramazanoığlu, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin geleceğini de bekleyip göreceklerini söyledi.
"VAATLERİN GERÇEKLEŞMESİ ZOR"
Yunanistan'da kesin seçim sonuçlarının ilan edilmediğine dikkat çeken AK Partili Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu, radikal sol ittifak SYRIZA'nin her halükarda olası bir koalisyonun en büyük ortağı olacağını kaydetti. SYRIZA'nın iktidara aday olan bir parti olmakla beraber, çok ileri derecede gerçekleştirilmesi zor vaatlerde bulunduğunu kaydeden Ramazanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ISRARCI OLURLARSA CİDDİ SORUNLARLA KARŞILAŞIRLAR"
O bakımdan ben icraata başladıkları zaman ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacaklarını sanıyorum. Eğer bu vaatlerinde ısrarcı olurlarsa, AB'ye karşı taahhütlerini yerine getiremeyecekleri için belki Euro bölgesi, hatta AB dışına çıkarılmaları gibi bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilirler.
"OLABİLİRLERLE OLAMAZLARI UZLAŞTIRMALILAR"
Tabi ki sonuç itibariyle seçimlerde kazanmış olan bir parti olarak yönetimi ele alacak ama gerçeklerle yüzyüze geldiğinde, mutlaka olabilirlerle olamazları dengeli bir şekilde uzlaştırmaları gerekir diye düşünüyorum."
"ALMANYA'NIN TAVRI BELİRLEYİCİ OLUR"
Almanya'nın AB'nin liderliğini yapan bir lokomotif konumda olduğunu kaydeden AK Partili Ramazanoğlu, AB'yi birarada tutabilmek için çok ciddi finansal risklere de girmiş olduğunu ifade etti. Ramazanoğlu, "Özellikle parasal olarak sıkıntıda olan AB ülkelerine yapılan yardımlarda da Almanya başı çekiyor. Burada da bir şekilde Almanya'nın tavrı son derece belirleyici olacaktır. O bakımdan Yunanistan'da işbaşına gelecek olan yönetim, bütün faktörleri dikkate alarak gerçekçi bir değerlendirme yapmalı; bu kriz ortamının içinden ülkesini nasıl çıkacağını dikkatle hesaplamalı ve ülkeyi buna göre yönetmeli. Aksi halde daha büyük krizler kapıda demektir" diye konuştu.
"SEÇİMLERDE TÜRKİYE VE KIBRIS'TA BAĞLAYICI BEYANLARI YOKTU"
AK Partili Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu, seçim sonuçlarının Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin geleceğini nasıl etkileyeceğine ilişkin soru üzerine de, iktidara aday olan partinin aslında seçim kampanyası boyunca gerek Türkiye ile ilişkiler, gerek Kıbrıs'la ilişkiler konusunda bağlayıcı beyanları olmadığını kaydetti. Ramazanoğlu, şöyle konuştu:
"O konulara çok fazla girmediler. İcraat olarak yönetimi devir alıp faaliyete başladıktan sonra bu konudaki tavırlarını tabi ki göreceğiz. Ama netice itibariyle AB ile ekonomik yönden bir takım çatışmalar ve çelişkiler içerisine düşecek olan bir yönetimin tabi ki, Kıbrıs'ta da bugüne kadar savundukları ve farklı bir tutum içinde sergiledikleri pozisyonlarından mutlaka fedakarlık etmek zorunda kalacaklardır. Açıkçası AB ile çatışma içerisine girecek olan yeni bir Yunanistan yönetimi, mutlaka Kıbrıs konusundaki tezlerinde de geri adım atmak zorunda kalacaktır. Çünkü AB büyük bir ihtimalle, o konulardaki desteğini de zayıflatacaktır. Tabi bekleyelim görelim diyorum. Bütün bunlar tahminlerden ibaret. Yönetime geldikten sonra, "seçim vaatleri olarak bunları toplumla paylaştık ama sonuçta bunların bir çoğunun gerçekleşemez vaatler olduğunu gördük" de diyebilirler. Tabi bunu bu kadar açıklıkla ifade etmezler ama en azından, bu vaatlerin gerçekleştirilmesini daha uzun bir vadeye yayarak, kendilerinin çıkmaza girmesini, yönetimin AB ile çatışmasını önlemeye çalışabilirler. Bu tamamen yeni yönetimin uygulayacağı stratejik eylem planına bağlı olan bir şey."
"BAŞARININ NEDENİ EKONOMİK KRİZ"
AK Partili Ramazanoğlu, Yunanistan seçmeninin tercih değişikliğini de 'ekonomik krize' bağlayarak, "Yunanistan halkı, bugüne kadar sahip olduğu toplumsal konforun çok gerisine düştü. Biliyorsunuz memur maaşlarında indirime gidildi, toplumun alışık olduğu bir takım önemli artılar, hükümetler tarafından ekonomik kriz nedeniyle bertaraf edildi. Yani ekonomik konfor büyük ölçüde ortadan kalktı. İnsanlar kendi geleceklerinden endişe duymaya başladılar. Böyle bir ortamda bir lider, bir parti, çıkıp da bütün bunları çözeceğini vaat etmek suretiyle, hatta bunu rakamlandırmak suretiyle bu vaatlerini gerekçelendirdiği zaman, tabi ki bu oranda gücünü artırabiliyor. Ben buna bağlıyorum. Yani ekonomik krizle, bu oylardaki artışın açıklanması doğru bir gerekçe" dedi.
"RADİKAL SOL İTTİFAKININ KAZANMASI YUNANİSTAN'A ÖZGÜ"
AK Partili Ramazanoğlu, Yunanistan'daki radikal solun yükselişinin bütün Avrupa için geçerli olamayacağını da savunarak, "Bu Yunanistan'a has bir şey. Toplum, krizden kendisini çıkarabilecek vaatleri daha çok kullanan partilere mutlaka bir eğilim göstermekte. Toplumsal bilinç, onu irdelemek yerine inanmayı tercih etmekte. Dolayısıyla buradaki seçim sonucu ile diğer AB üyeleri yahut ülkemizle bir benzerlik kurmamız söz konusu değil. Çünkü her ülkenin kendi toplumsal şartları, ekonomik şartları, siyasi şartları birbirinden farklı" diye konuştu.