Saldırı Türkiye’ye yönelik miydi? Bu saldırı, gerçekten Erdoğan’ın daha önce planlanmış ziyaretiyle ilgili miydi?
Sputnik Haber Ajansı'na konuşan Ankara Ufuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı, Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı ve ESAM Uzmanı, TBMM 21. Dönem Ankara milletvekili Prof. Dr. Oya Akgönenç Muğisuddin, konuyla ilgili şunları söyledi:
Önce bir hatırlatma yapalım: Türkiye’nin Afrika açılımından rahatsız olan birçok gruplar var. Bunu başında da Fransızlar geliyor. Gene karşımıza Fransızlar çıktı. Son derece enteresan… Hemen şunu da ilave etmek isterim ki, Fransızlar yeni baştan Suriye üzerinde söz sahibi olmaya çalışıyorlar. Ve orada da onların politikasıyla Türkiye’nin politikası tam olarak birbirini tutmuyor.
Şimdi tekrar Somali’ye dönelim… Türkiye’nin Afrika açılımından huzursuz olanlar var. Gayet normal olarak ve açık olarak şunu söyleyebilirim: Afrika’da uzun yıllar sömürgecilik yapmış olan bütün devletler, Türkiye’nin yardımından rahatsızlar. Çünkü Türkiye, oraya gidip birşeyin karşılığında yardım yapmıyor. Türkiye çok değişik bir şekilde kalkınma, birlikte çalışma prensibi üzerinde yardım gönderiyor. Ve onun karşılığında da bu tarafa onlardan birşeyleri kapıp gelmiyor.
O nedenle, benim gözümde bu bomba saldırıyı herkes yapabilir. Bir kimse de üstlenebilir. Maksat, göz korkutmaksa bunu başaramayacaklar. Afrika üstündeki çekişme daha bile ileriye gidebilir. Hatta silahlı çatışmaya kadar. Çünkü artık dünyadaki kaynaklar azalıyor. Avrupa yeni baştan bir fakirlik dönemine giriyor. Avrupa’nın ekonomisi hala zayıf. Herhangi bir düzelme işareti henüz görmüyorum. Bu demektir ki, onların elindeki pasta daralıyor. Avrupa’da islamophobia, xenophobia artarken, dikkat edin son seçimlerde çeşitli ülkelerde aşırı sağ kazanmaya başladı.
Bu, bir bakıma korkutucu, hiç hoş olmayan bir işaret. Buna karşılık gidilebilecek alanlar arasında, Afrika ve Güney Amerika var. Güney Amerika’yı daha çok ABD kontrol ettiğine göre, Avrupa için bir tek Afrika kalıyor. O nedenle, Afrika’da çeşitli olayların olması, beklenebilir bir olaydır. Dolayısıyla, işin içinde hem politik sebepler var, hem çıkarlar var. Perdelenmeye çalışılsa bile, bir çıkar mücadelesinin olduğu kesin gibidir."