Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Charlie Hebdo konusunda sert açıklamalarda bulunarak şunu söyledi: ‘Provokatif yayınlarıyla nam salmış bir dergiye, ki bu dergiyi Papa da lanetliyor. Bunun provokatif eylemlerini biliyor. Müslümanlar hakkında da Hristiyanlar hakkında da maalesef özgürlük denmez buna. Başkasının özgürlük alanının sınırlarının içerisine girerse, orada terör estirmek denir. Düşünce özgürlüğünün de bir sınırı vardır. ’
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz İran’lı siyaset ve dini konular uzmanı Reza Hocat Şamami, Fransa’da yaşanan olayların halen ilişkileri pek iyi gitmeyen İran ve Türkiye’nin tutumlarını yakınlaştırabileceği görüşünü dile getirdi:
"Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yaptığı açıklamada, sadece İran yetkililerinin değil, İran halkının tutumunu da dile getirmiş oldu. İran ve Türkiye sadece komşu değil, ilişkileri uzun yıllara dayanan iki bölge lideridir. Bizim bir takım konularda görüş ayrılıklarımız da var elbette. Ama her iki ülkenin liderleri ve kamuoyu, Charlie Hebdo dergisinin yayınladığı, insanların dini inançlarına hakaret eden karikatürlere aynı şekilde tepki gösterdi. Suriye veya Irak konusunda, Türkiye ile jeopolitik tutumlarımızın önemli ölçüde farklılaşmasına rağmen, iki liderin bu konudaki ortak tutumu doğal olarak ülkelerimizi yakınlaştırıyor. Ülkelerimizin önemli bir mesele ile ilgili tutumları yakın olduğuna göre, Türkiye ile ikili ilişkilerimizin geleceği umut vericidir".
Fransız siyaset bilimci, Hürriyet gazetesinin Fransa’daki temsilcisi Burhan Özkoşar da radyomuza verdiği demeçte, iki ülke liderlerinin tutumunun ortak olduğuna dikkat çekerek şunu söyledi:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Peygamber efendimizi konu alan Charlie Hebdo dergisinin yayınlarına karşı olduğunu biliyoruz. Son terör eylemlerinden sonra dünyadaki görüşler değişince, biraz yumuşama oldu. Bir süre sonra yeni sayısını çıkaran Charlie Hebdo’nun yayınları ve Türkiye başta olmak üzere bazı ülke yayın organlarının konuya yaklaşımı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyıp Erdoğan'ı kızdırmışa benziyor. O nedenle, böyle bir açıklama yapınca İran da boş durmadı bana göre. Tahran, hemen arkasından paralel bir şekilde, bu görüşe destek veren bir açıklama yaptı. Evet bunlar arasında bir paralellik var ama bu bir tesadüftür. Yani kesinlikle ikisi anlaşarak bir açıklama yapmış değildir."