Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Sputnik Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, önümüzdeki günlerde Türkiye'nin, AB ve Batı ülkeleri ile yoğun bir temas trafiği içine gireceğini, bu ziyaretlerin özellikle terörle mücadele konusunda Türkiye'ye yönelik yanlış algıların düzeltilmesi için de önemli olacağını söyledi. "Bu algı çok kısa zamanda değişecektir" diyen Bozkır, "Türkiye'nin terörle mücadeledeki tecrübesinden edindiği kazanımlar AB'nin bu mücadelesinde çok önemli bir rol oynayacaktır" dedi.
Paris saldırısı sonrasında düzenlenen yürüyüşe Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılmasının, çok doğru bir karar olduğunu belirten Bozkır, "Orada bir Müslüman ülkenin başbakanının olmaması başka algılar oluştururdu. İkincisi, orada yaşayan insanlarımız, pazartesi sabahı işe gittiklerinde kendilerini kötü hissederlerdi" diye konuştu. Bozkır, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin kopmayacağını ve hiçbir ilişkinin bir başka ilişkinin alternatifi olamayacağını da vurguladı.
BATI İLE YOĞUN TRAFİK
Türkiye, AB ve Batı ile yoğun bir temas trafiğine hazırlanıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu, yarın Brüksel'e gidecek, AB Zirve Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile görüşecek. 20 Ocak'ta da İngiltere'ye gidecek olan Başbakan Davutoğlu, 21-24 Ocak tarihlerinde ise WEF toplantıları için Davos'ta olacak. Bu ziyaretlerinde Davutoğlu'na eşlik edecek olan AB Bakanı Volkan Bozkır da 16-17 Ocak tarihlerinde Viyana'da 'Fikir Sofrası' toplantısı vesilesiyle Avusturya sivil toplum temsilcileri ile bir araya gelecek. Bozkır, Davos sonrası da AB müzakere süreciyle ilgili resmi temaslarda bulunmak üzere İspanya'ya gidecek.
"YANLIŞ ALGI DEĞİŞECEK"
Söz konusu ziyaretleri, Sputnik Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Yurdagül Şimşek'e değerlendiren AB Bakanı Bozkır, Batı ile çok yoğun temaslarının olacağını belirterek, Türkiye ile ilgili yanlış algıların kırılması için, en önemli metodun da bu olduğunu söyledi. Bozkır, "Gerçekten bu algı çok kısa zamanda değişecektir" dedi.
"REFORMLAR EN ÖNEMLİ UNSUR"
Bakan Bozkır, Türkiye ile ilgili söz konusu algının sebeplerine ilişkin olarak da şunları söyledi: "Bir defa yanlış algı yaratma mekanizmalarıyla biz ancak aynı şekilde temaslarımızı artırarak, görüşerek mücadele edebiliriz. Belli mekanizmalar Türkiye ile ilgili bu algıyı oluşturmaya çalışıyorlar zaten. Onun için Türkiye işte bu hamleleriyle ve Türkiye'de yaptıklarıyla bu algıyı kıracak olgularla buluşturacaktır. Bütün enerjimizi de oluşmuş bu yanlış algılara harcamak yanlıştır. Zaten Türkiye'de bu reformlar yapılıyor, her hafta Sayın Başbakan bir yeni reform paketi açıklıyor. Bu reformlar açıklandıkça, uygulamaya geçtikçe zaten o algıyı ortadan kaldıracak en önemli unsur teşkil eder. Önümüzdeki dönemde bunlar geride kalacaktır."
"TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ KOPMAZ"
Brüksel'deki temasların ana gündeminin Türkiye-AB ilişkileri olacağını vurgulayan Volkan Bozkır, zaman zaman Türkiye'nin AB ilişkilerinin koptuğu gibi bir algı oluştuğunu ancak AB ile ilişkilerin kopmayacağını söyledi. Bozkır, "AB ile ilişkiler kopmaz, yeni hükümetin programında, 2023'e giden yeni Türkiye'nin kavramları içinde AB sürecinin önemli boyutta olmasının ayrı bir anlamı var. Ama Brüksel'de yeni bir komisyon başkanı, yeni bir zirve başkanı, onlarla ilk görüşme yapılacak. Çok önemli. Ayrıca Brüksel'deki bütün AB medyasıyla temaslar olacak. Brüksel kaynaklı Türkiye aleyhine oluşmuş bazı yanlış algıların giderilmesi için bu bir fırsat olacak. Onun akabinde Davos'ta çok önemli temaslar olacak. İngiltere'de da aynı şekilde… Yani, bu ay çok yoğun temaslar olacak" dedi.
"HİÇBİR İLİŞKİ BAŞKA BİR İLİŞKİNİN ALTERNATİFİ DEĞİL"
Bozkır, Türkiye-Rusya yakınlaşması sonrası gündeme gelen "Türkiye, AB'den kopuyor mu?" tartışmalarıyla ilgili de "Türkiye'nin hiçbir ilişkisi başka bir ilişkinin alternatifi değildir. Bunların hepsi birbirini tamamlayıcı unsurlardır. Türkiye büyük bir ülkedir, büyük ilişkiler içerisinde olma mecburiyeti vardır. Rusya ile de AB ile de Amerika ile de ilişkileri vardır" diye konuştu.
"BİLGİ VERİLSE GEREKEN YAPILIRDI"
Paris'teki market saldırısına adı karışan Hayat Boumeddin'in Türkiye'ye gelerek Suriye'ye geçmesiyle ilgili tartışmaları da değerlendiren Bakan Bozkır, "Türkiye'ye gelebilir çünkü Fransız pasaportlu bir kişi. Türkiye'ye 30 milyon turist geliyor, biz hepsini tek tek kontrol edecek durumda değiliz. Kendi istihbaratımız varsa yaparız, nitekim burada bu kişiden şüphelenen Türk istihbaratıdır. Bir süre de izlenmiştir ama ondan sonra bırakılmıştır. Dolayısıyla bize bilgi verilmesi lazım ki biz bununla ilgili gerekeni yapabilelim. Bugün IŞİD gerillaları arasında 2 bin 500 Avrupa pasaportlu militan var. Biz Avrupa'ya gittiğimizde başka bir kuyruktan, pasaport kontrolünden geçerek Avrupa'ya giriyoruz ama bu insanlar Avrupa pasaportlu olduğu için AB kuyruğundan hiç aranmadan giriyorlar. Bunu bizim çözmemiz için bize bilgi gelmesi lazım" diye konuştu.
"HER ÜLKE KENDİ TEDBİRİNİ ALMAK ZORUNDA"
Başbakan Davutoğlu'nun Almanya ziyareti sırasında terörle mücadelede başta istihbarat paylaşımı olmak üzere bu konuların hepsinin konuşulduğunu vurgulayan Bakan Volkan Bozkır, istihbarat bilgilerinin gelmesi halinde Türkiye'nin her zaman ne gerekiyorsa onu yaptığını söyledi. Bozkır, "Fransız istihbaratında da size göre bir ihmal söz konusu mu?" sorusuna ise, "O, ülkenin kendi sorunu. Bizim onlara illa istihbarat yap, bize bilgi ver, diyecek halimiz yok. Her ülke kendi güvenliğini tehdit eden unsurlarla mücadele için kendi tedbirlerini almak zorunda. Eğer bunun başka bir ülkeyle işbirliği halinde yerine getirileceğini düşünüyorsa orayla da bilgi paylaşmalı" yanıtını verdi.
BAŞBAKAN KATILMASAYDI…
Çok sayıda ülke liderinin katılımıyla Paris'te yapılan yürüyüşe Başbakan Davutoğlu'nun da katılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan AB Bakanı Volkan Bozkır, "Çok doğru oldu. Katılmasaydı ne olacağını düşündüğünüz zaman, orada bir Müslüman ülkenin başbakanının olmaması başka algılar oluştururdu, bir. İkincisi orada yaşayan insanlarımız, pazartesi sabahı işe gittiklerinde kendilerini kötü hissederlerdi. Bir sürü soruya muhatap olurlardı. Ama şimdi diyecekler ki, 'benim başbakanım oradaydı'" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN TECRÜBESİ AB İÇİN DE ÖNEMLİ ROL OYNAYACAK"
ABD Başkanı Obama'nın yürüyüşe katılmamasının yarattığı tartışmayı ve Beyaz Saray'ın bu konudaki öz eleştirisini anımsatan Bozkır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Obama tepki çekti ve özür diledi. Ve orada bulunan ülke liderleri içinde en önemli ülke, İslam dünyasında en önemli ülke Türkiye başbakanıydı. Onun İslam dünyası bakımından da bir mesajı var, yani, İslam'la terörizmi yan yana getirmeye çalışan algı başbakanımızın Paris'e gidişiyle kırılmıştır. Bu bir ortak sorun. ‘İslam ile terör yan yana getirilmemelidir, terör terördür, yanına bir şey konulmamalıdır' mesajı verilmiştir. Türkiye, Batı camiasının bir parçasıdır. İslam dünyasının güçlü bir önder ülkesidir mesajı verilmiştir. ‘Fransa ve Almanya'da yaşayan insanlarımızın güvence altına alınması gereklidir' mesajı verilmiştir. Sanıyorum önümüzdeki dönem Türkiye'nin terörle mücadeledeki tecrübesinden edindiği kazanımlar AB'nin bu mücadelesinde çok önemli bir rol oynayacaktır."
"HER ÜLKENİN KENDİ KARARI"
Bakan Bozkır, Paris'teki yürüyüşte İsrail ve Filistin liderlerinin bulunmasına ilişkin tartışmalar konusunda ise, "Davet edilen ülke liderleri davete icabet edip gelmişlerdir. Bu her ülkenin kendi karar vereceği, daveti yapan ülkenin kendi karar vereceği bir husustur. Biz kendi kararımızı verdik ve orada olduk, doğru olduğuna inanıyoruz. Ama dünya çapında bir dayanışma olması da bu terörle mücadelede önemli bir unsur olmuştur" diye konuştu.
İLAVE GÜVENLİK ÖNLEM OLACAK MI?
Paris saldırısı sonrası Türkiye'nin teröre karşı mücadelede önlemlerini artırıp artırmayacağı konusunda da Bakan Bozkır, "Türkiye on yıllardır terörle mücadele ederek bu yıllara geldi, bu konuda çok tecrübesi vardır, nasıl önlem alınacağını gayet iyi bilir, ilave bir şey alınacağını sanmıyorum" dedi.
