Türkiye, en çok seçimlerin ve yaşanan iş kazalarının konuşulduğu bir yılı geride bıraktı. Peki, beklentiler nelerdi, ne kadarı gerçekleşti? 2014 yılındaki gelişmeler, 2015 beklentilerini nasıl şekillendirdi?
"Barbaros Devecioğlu ile Üç Soru İki Bakış"a konuk olan ekonomist Arda Tunca ve ekonomist yazar Uğur Gürses, 2014 yılının Türkiye ekonomisi açısından nasıl geçtiğini değerlendirdi.
"YOLSUZLUK OPERASYONLARI İLK ÇEYREĞİ ETKİLEDİ"
Ekonomist Arda Tunca, 2014'ün dünya genelinde ülkelerin büyüme hikayeleriyle ilgili kategorilendirildikleri bir yıla işaret ettiğini belirtti ve bunun gerekçelerini şöyle açıkladı: "Çünkü bir takım ayrışmalar ortaya çıktı. Gelişmiş olan ülkeler, kendi içlerinde büyüyememe sorunu olanlar, resesyonda olanlar bir de güçlü büyüme gösterenler var. Bundan önceki dönemde hepsini paralel giden, ortak bir görünümleri vardı ama bu bozuldu. Gelişmekte olan ülkelerin içinde resesyonda olanlar ve eksik büyüyenler olarak kendi içlerinde ikiye ayrıldılar. Biz bu gelişmekte olanların içinde eksik büyüyenlerin arasında, göreceli olarak daha iyi bir konumda olan gelişmekte olan ülke konumunda yer aldık. Biz aslında hükümetin orta vadeli programlarını kriter olarak alacak olursak bu orta vadeli programların performansının bir miktar altında kaldığının yine büyüme açısından, siyasi taraftan yıla hiç beklemediğimiz ölçüde, geçen yılki 17-25 Aralık operasyonları ve arkasından bizi seçimlere kadar korkunç bir siyasi gerginlik içinde tutan ve bunun da ekonomi üzerindeki olumsuz yansımalarını ilk çeyrek içinde gördüğümüz ve o ilk çeyrekteki olumsuzlukların daha sonraki çeyreklere büyüme açısından yansıdığı bir yıl başlangıcı yaptık. Küresel ekonomide de hiç beklenmeyen bir durum vardı ve bu aslında bizim lehimize gelişti: petrol fiyatlarının yılın ikinci yarısında ve özellikle son çeyreğinde ani çöküşü. Ama genel olarak Türkiye ekonomisi 2014 yılını hedeflerinin altında, büyüme konusunda yapısal olarak sorunlu, kendi temel ekonomik nedenlerinden dolayı ayakta duramaz bir halde geçirdi."
"SON 10 YILIN EN YÜKSEK İŞSİZLİĞİNE YAKLAŞTIK"
Ekonomist yazar Uğur Gürses ise 2014'ün zor bir yıl olacağının belli olduğunu vurguladı. Gürses, "Buna 2014 başında yolsuzluk ve rüşvet operasyonu damgasını vurdu. Aslında 2007 sonrasındaki küresel likiditenin Türkiye'ye faydasının olmayacağı bir döneme giriyorduk, 2013'te bunun işaret fişeği Fed tarafından atılmıştı. Ama biz bunu çok ciddiye almadık. Yani, bizim gibi ülkeler için bir hazırlık dönemiydi. Ama bizim politikacılar bunu pek değerlendiremediler. Çünkü şöyle düşünüldü: koşabiliyorsak, koşmaya devam edelim. Enerjimizin biteceğini hiç hesaba katmadılar. Bu rüşvet ve yolsuzluk operasyonu da aslında Türkiye'nin ihtiyacı olan önemli bir şeyi bizden uzak tutacak önümüzdeki günlerde. Bu yüzden Türkiye, 2014 yılında muhtemelen yüzde 2,5-2,7 arasında bir yerde büyümüş oldu. bu, geçen yılın altında. Giderek artan hızda hane halkı tüketimi azalıyor yatırımlar 2011'den beri çok kötüydü ve tekrar enflasyon yükselişiyle karşı karşıya kaldık. İşsizliğin ciddi bir şekilde yükseldiği döneme tanık oluyoruz. 2008-2009'daki küresel kriz ve onun getirdiği işsizliği bir tarafa bırakırsak, son 10 yılın en yüksek işsizliğine geliyoruz. Bu da 2014'ün ne olduğuna dair iyi bir gösterge" dedi.