Fransa'da Charlie Hebdo dergisi ve bir Yahudi marketine yönelik terör saldırıları tüm dünyayı şoke ederken, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) saflarında savaşan yabancı militanlar sorununu da yeniden gündeme taşıdı. Başta Avrupa ve diğer Batı ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanından Suriye ve Irak'taki terör gruplarına katılan ve ‘cepheden çekilen ya da çekilecek' olan on binlerce terörist, dünyayı kara kara düşündüren bir gerçeği ortaya çıkardı.
Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek'in haberine göre Suriye'de savaşan 15 bin ‘yabancı' IŞİD militanı olduğu biliniyor ancak bunlardan sadece 7.800'ü ismen biliniyor. Diğerleri ‘turist' gibi seyahat edebiliyor. Fransa'daki saldırılarla bağlantılı aranan 26 yaşındaki Hayat Boumeddine isimli kadın da bunlardan sadece biri.
'RİSKLİ PROFİLLERİN PAYLAŞIMI'NDA UZLAŞILMIŞTI
Paris'te IŞİD / El Kaide bağlantılı kişilerin Charlie Hebdo saldırısı, IŞİD tehdidinin Suriye, Irak ya da Yemen'le sınırlı olmadığını ortaya koydu. Örgüte karşı küresel düzeyde yapılan toplantılarda, ‘riskli profillerin paylaşımı' konusunda uzlaşmaya varılmıştı. Son olarak kasım ayında Paris'te yapılan içişleri bakanları toplantısında ülkeler arası işbirliğinin artırılması kararlaştırıldı. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanından IŞİD'e sempati duyan, katılmak üzere harekete geçen şüphelilere ait profiller paylaşılmaya başlandı. Türkiye'de güvenlik ve istihbarat makamlarına dün itibari ile gelen isim sayısı 7 bin 800'ü buldu.
SINIRLARDA YENİ MEKANİZMA
Suriye'nin Rakka kentini merkez tutan IŞİD'in insan kaynağı en çok Irak, Türkiye, Ürdün ve Lübnan üzerinden Suriye'ye giriyor. Türkiye, kendi veri bankasında isim yoksa ve bu konuda uyarılmamışsa, yasaları ihlal etmeyen hiçbir yabancı ülke vatandaşını engelleyemiyor. Son 6 ayda yaşanan gelişmelerin ardından önemli havalimanlarında terör uzmanları görevlendirildi ve şüpheli giriş-çıkışlar yakın markaja alındı.
AKÇAKALE'DEN SİNYAL
Fransa'daki terör saldırılarından sonra Türkiye istihbaratı, adı geçen şüphelilerin isimlerini kendi veri bankasında araştırdı ve sonuçlarını 1 saat içinde Fransa ile paylaştı. Hayat Boumeddiene'nin 2 Ocak'ta Türkiye'ye giriş yaptığı bilgisi de Fransa ile paylaşıldı. Boumeddiene, Fransa istihbaratının hedefinde olsa da Türkiye'ye gönderilen 500 kişilik listede ismi bulunmuyordu, bu nedenle rahatlıkla giriş yapmıştı. Fransız polisi, Türkiye'den giden bilgilere rağmen, 8 saat daha kadının baskın yapılan markette bulunduğuna dair haberleri yaydı. Diğer taraftan Hayat'ın cep telefon numarası 8 saat sonra Türkiye'ye verildi ve sinyalleri üzerinden geçmişe yönelik yapılan taramada, İstanbul 'a geldikten 4 gün sonra 8 Ocak'ta Akçakale'de bulunduğu tespit edildi. İstanbul polisi de otel kayıtlarından Fransız kadın ile giriş yaptığı Fransız vatandaşı arkadaşının İstanbul'daki izine ulaştı.
‘FRANSA'NIN İŞBİRLİĞİ YETERSİZ'
Ankara, Fransa'nın paylaşım konusundaki işbirliğini yetersiz buluyor. Çünkü Fransa istihbaratı, belirlediği IŞİD profilli vatandaşlarının listesini tam olarak paylaşmıyor. Yaklaşık 1200 profilden sadece 500'ü Ankara'ya bildirilmiş durumda. Türkiye ise suçüstü yakalamadığı sürece, Fransa'nın ismini bildirmediği Fransızlara IŞİD üyesi muamelesi yapmıyor. Adı bildirilen Fransız vatandaşlarını ise Fransa'ya geri gönderiyor.
SINIR DIŞI EDİLDİ, YİNE GELDİ
Türkiye'nin havaalanında yakalayıp, Marsilya'ya gönderdiği iki şüpheli Fransız, polis Paris'te beklediği için Fransa'ya giriş yapmıştı. İlginç bir örnek ise şöyle: "Türkiye'nin 29 Eylül'de Kilis'te yakalayıp 19 Ekim'de uçakla Paris'e gönderdiği IŞİD militanı Faradje Abidat (26), 1.5 ay sonra yine Türkiye'de yakalandı. Abidat'ı sorgulayıp, aynı gün serbest bırakan Fransız İstihbaratı, 23 Ekim günü Ankara'ya "Otobüs ile Türkiye'ye geliyor" mesajı göndermişti. Ancak Abidat otobüsten çıkmadı. Abidat, Türkiye'de polisin dikkati sayesinde 7 Kasım günü Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde yakalandı. Yunanistan'dan feribotla gelen IŞİD üyesinin yanında 6 yetişkin ve 10 çocuktan oluşan üç aile de vardı.