Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı'nın internet sitesinden yaptığı yazılı açıklama ile, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'ya yapılan ve 12 kişinin öldüğürüldüğü silahlı saldırıyla ilgili tepkisini dile getirdi. Erdoğan mesajında, "Dost ve müttefik ülke Fransa'ya bu acılı gününde başsağlığı diliyor, saldırının faillerinin en kısa sürede yakalanarak adalete teslim edilmelerini bekliyoruz." dedi ve şu ifadeleri kullandı:
"Bu vesileyle, terörün dininin ya da milliyetinin olamayacağını ve hiç bir gerekçeyle mazur gösterilemeyeceğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Paris'te yaşandığı türden terör saldırıları, farklılıklara tahammülsüzlüğün ve nefret söylemlerinin yol açtığı gerginlikler, dini ve kültürel farklılıkları düşmanlık gerekçesi olarak sunma girişimleri karşısında hepimizin ortak tavır sergilemesi büyük önem taşımaktadır. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, terörizmin her türüyle kararlı bir şekilde mücadeleye devam edecektir. Bizleri derinden üzen terör saldırısında hayatlarını kaybeden masum insanlar için taziyelerimizi sunuyor, yakınları başta olmak üzere tüm Fransa halkına metanet ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyoruz."
DAVUTOĞLU: FRANSIZ HALKININ YANINDAYIZ
Başbakan Ahmet Davutoğlu da, Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısı sonrasında, gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Davutoğlu, 12 kişinin öldürüldüğü Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'ya yönelik saldırıyla ilgili olarak, Dışişleri Bakanlığı'nın kınamada bulunduğunu hatırlattı. "Bu haber hepimizi derinden üzdü ve etkledi" diyen Davutoğlu şunları söyledi:
"Her şeyden önce şunu ifade etmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti olarak gerekçesi ne olursa olsun her türlü teröre ve şiddete karşı en açık ve net tavır almış bir ülkeyiz. Bu saldırıyı da bu terörü de en güçlü şekilde kınıyoruz. Ve bu zor gününde Fransız halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Hiçbir gerekçe bu tarz bir terör faaliyetini mazur gösteremez. Ve tabii bu faaliyetlerin zaten tırmanmakta olan kültürel gerilim alanlarına, çatışma alanlarına dönüşmesine engel olunması lazım. Bu da hepimizin ortak bir şekilde terör faaliyetlerinin karşısında tutum almamıza bağlıdır. Şiddet ve terör dilinin dünyada egemen olmaması yönünde bütün ülkelerin ortak tavır alması önemlidir. Aynı şekilde, herhangi bir şekilde yabancı düşmanlığı, ırkçılık vs. akımlar konusunda da hepimizin aynı hassasiyeti göstermesi ve dünyaya kültürel barışın yaşandığı, kültürel barışın ve karşılıklı saygının egemen olduğu ve terörün olmadığı bir döneme geçilmesi konusunda küresel bir işbirliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Bir kez daha söylüyorum bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırının daha başka gerilim alanlarına sebep olmaması için elimizden geleni yapmak gerektiğine inandığımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
Bu saldırının İslam ile herhangi bir şekilde irtibatı kurulamaz. İslam dininin yüce değerleri bu tür saldırıları kesinlikle tecrif etmez, bunlara cevaz vermez. İslam ile bu faaliyetler arasında kurulacak her türlü irtibat yanlış olacaktır."