Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, HASVAK Sosyal Yaşam Evi'nin açılışının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Arınç, Meclis Soruşturma Komisyonu'nun dört eski bakanla ilgili tapeleri imha kararının "büyütülecek bir tarafı olmadığını" söyledi. Arınç, Yargıtay'ın ve Anayasa Mahkemesi'nin, izinsiz dinlemelere ilişkin dinleme ve ses kayıtlarının delil olamayacağını karara bağladığını söyledi. Arınç, tanıklıktan çekilme hakkı olan kişilere yönelik hiçbir dinlemenin mahkemeler tarafından da delil olarak kabul edilmediğini belirtti:
"Ceza Muhakemesi Kanunu'nda tanıklıktan çekinme hakkı olan kişilerin, yani bir kişinin eşi, birinci derece yakınları veya başka ilişkide bulunan insanlar, taraflı şahitlik yapabilir düşüncesiyle tanıklıktan çekinme hakları vardır. onlara 'tanıklık yapacaksın' derlerse bile yemin teklif edilemez. Bu CMK'da yüzyıllardan beri olan bir hükümdür. Halbuki o dinleme kayıtlarında bir kişinin oğluyla, eşiyle, kızıyla konuşmaları yayınlanmıştır, bunların ne mahkeme kararıyla dinlenmesi mümkündür, izinsiz dinlenmişse de bunun delil olarak sayılması da mümkün değildir. Delil sayılmayan bir şeyin muhafaza edilmesi de mümkün değil. Büyütülecek bir tarafı olduğunu düşünmüyorum."
Arınç, Ceza Muhakemeleri Kanunu'na göre, dinlenmesi mümkün olmayan kişilerin ve delil mahiyetinde sayılmayan tutanakların imha edilmesi veya geçersiz sayılması gibi bir hüküm olduğunu kaydetti, CHP'li komisyon üyelerinin itirazlarına tepki gösterdi:
"Büyütülecek bir tarafı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu beyefendiler esasında bir yıldan bu yana yapmadıkları şey kalmadı, sadece isnatlar, suçlar değil, suç duyurusunda da bulundular. Mahkemelere gittiler, takipsizlik kararına itiraz ettiler. Bundan sonra yapacak çok fazla şeyleri de kalmadı. Ama 'Hukuken bunların imha edilmesi mümkün değildir, şu sebeple' diyorlarsa tabii onları dinlemek gerekir ama bildiğimiz konuları tekrar tekrar köpürtüyorlarsa bunun kimseye faydası yok.''