Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi'ndeki yemeğe, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Rum Ortodoks Patrik Vekili Peter Stefanos, Türkiye Keldani Katolik Cemaati Ruhani Reisi Francois Yakan, Süryani Ortodoks Kilisesi İstanbul ve Ankara Metropoliti Yusuf Çetin, Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Prof. Mehmet Paçacı, Türkiye Süryani Katolik Patrik Vekili Yusuf Sağ, Ermeni Katolik Başpiskoposu Levan Zekiyan, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan katıldı.
Yemekte, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran ve Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem de yeraldı.
Cumhuriyet tarihinde ilk: Yeni kilise kararı
Toplantıda, Cumhuriyet tarihinde bir ilk gerçekleştirilerek Yeşilköy'de yeni bir kilise yapılması kararlaştırıldı.
Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Dolmabahçe'deki Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen toplantıda Başbakan Davutoğlu öncelikle misafirlerini dinledi.
Tek tek söz alan dini azınlık temsilcileri, 10 yılda Türkiye'de azınlıklara bakışın değiştiğini anlatarak, daha önceki dönemlerde yaşanan olumsuzluklardan örnekler verdi.
Papaz ya da ruhban sınıfından birisinin azınlık okullarında ders vermesine izin verilmemesi, bu kişilere pasaport verilmemesi, verildiğinde de en fazla 6 ay süreyle verilmesi, kiliselerin sinema ya da farklı amaçlara kullanılması gibi yaşananlar anlatıldı.
Fakat İskenderun'da sinema olarak kullanılan bir kilisenin restore edilip Ermeni cemaatine verilmesi, son dönemdeki olumlu gelişmelere örnek olarak aktarıldı.
Aynı şekilde hükümetin yurtdışına göç etmiş olanlara da "dönün" çağrısında bulunmasından duyulan memnuniyet dile getirildi. Komşu ülkelerden gelenlere kapı açılırken de din ve mezhep ayrımı yapılmaması sebebiyle Süryani ve Keldanilerden örnek göstererek, teşekkür edildi.
Başbakan Davutoğlu da gayrimüslim cemaatlerden bahsedilirken, "başka bir ülke" ile bir bağ varmış gibi değerlendirmeler yapıldığını, bunun yanlış olduğunu, "bu masa"da bulunan herkesin Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit, öz vatandaşları olduğunu ifade etti.
Toplantıda, restorasyon ya da eskilerin iadesi haricinde, Türkiye tarihinde ilk kez yeni bir kilisenin inşa edilmesi kararı alındığı da belirtildi. Buna göre, Süryani cemaati tarafından Yeşilyurt'ta kilise yapılacak. Devlet de kilisenin arazisini tahsis edecek.
"Ötekileştirmeye karşı sesimizi duyurmalıyız"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yemekte yaptığı konuşmada, Müslümanların Mevlit Kandili'ni tebrik ederken, geçen hafta Katolik cemaatinin Noel Bayramı ile Musevi cemaatinin Hanuka Bayramı'nın kutlandığını hatırlattı ve gelecek hafta da Ortodoks cemaatinin Noel Bayramı'nın idrak edileceğini söyledi.
Başbakan Davutoğlu "Aslında bu 2 haftalık dini gündem dahi İbrahimi geleneğin nasıl yan yana, bir arada ve şehirlerde, kasabalarda, köylerde olmanın ötesinde komşu gelenekler olarak da bu toprakların her yerinde kök saldığının güzel bir işareti" diye konuştu.
Hanuka Bayramı vesilesiyle Türkiye Musevileri Hahambaşısı İsak Haleva ile bir araya geldiklerini anlatan Davutoğlu, "Daha sonra bütün cemaatimizle de temasa geçerek, iki Noel'in takriben ortası bir tarih ve tabii Mevlid-i Şerif'in de bugüne tetabuk etmesiyle çok anlamlı bir günde bir araya geldik. Ayrıca yeni yıla da başlangıç… Hep beraber içimizdeki güzel duyguları paylaşacağız, 2015 yılının bütün cemaatlerimiz için, ülkemiz ve insanlık için hayırlı olması dileklerinde bulunacağız" ifadelerini kullandı.
Ahmet Davutoğlu, geçen hafta Hatay'da çok kültürlü hayatın doğrudan nişanesi olan bir toplulukla sabah kahvaltısında bir araya geldiğini hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Onlara, 'Hatay, sahabiler ve havariler diyarı' diye hitap etmiştim. Gerçekten Anadolu toprakları Hristiyan geleneğinin de İslam geleneğinin de çok sembolik önemli bütün merkezlerini barındırıyor. Hele hele Şanlurfa'ya giderseniz, Şanlıurfa Hazreti İbrahim'le birlikte bütün etrafındaki İbrahimi geleneğin doğduğu ve orada hala her bir köşesinde kendi izini bıraktığı bir peygamberler şehridir. Ülkemizin neresine giderseniz gidin bu anlamda bu birlikteliği görürsünüz ve bu birlikteliğin getirdiği o manevi havayı hissedersiniz. Dolayısıyla ben bu sofrayı İbrahimi sofra olarak nitelendiriyorum. Hazreti İbrahim ve onun çizgisinde insanlığa barış, esenlik getirmek üzere yola çıkmış nebiler silsilesinin bütün halkalarının bir arada bulunduğu bir sofra… Bu, ülkemizdeki köklü gelenekleri temsil ediyor. O bakımdan bu masa etrafındaki hiçbir geleneği bu topraklara yabancı, bu topraklara sonradan gelmiş bir gelenek olarak telakki etmiyoruz. Azınlık kavramını da bu anlamda ben kullanmamaya dahi bazen özen gösteriyorum çünkü hepimiz aslında o köklü gelenekleri mensupları olarak büyük bir ailenin parçalarıyız. O bakımdan bu 2 hafta içinde bütün bu gelenekleri bir arada barındıran bu önemli günleri idrak etmiş olmak da sembolik açıdan başlı başına manidar."
İstanbul'un bütün geleneklerin sokaklarda, komşuluk ilişkilerinde asırlarca bir arada yaşadığı bir şehir olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Otantik kültür gelenekleri bağlamında, dini gelenekler bağlamında ülkemizin bütün renklerini barındıran bu tablo bizim için önemlidir. Diğer taraftan da eşit vatandaşlık ilkesi bağlamında da bu tablo önemlidir. Hiçbir zaman biz, yurttaşlarımız arasında yurttaşlık temel ilkesi etrafında bir fark gözetmedik, gözetmeyiz. Hangi dini, mezhebi, etnik temelden gelirse gelsin bütün yurttaşlarımızın canı, malı, ırzı, aklı, namusu bizim için azizdir ve bütün dinlerde azizdir" diye konuştu.
Davutoğlu, evrensel ilkeleri eşit vatandaşlık kavramı etrafında modern, çağdaş bir devletin ana esaslarından biri olarak yaşatmaya özen gösterdiklerini belirtti.
"Eşit vatandaşlık ilkesi bundan sonra da en temel şiarımız olacak"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, iktidarları süresince gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerekse kendisinin her zaman bütün vatandaşların bu haklardan istifade etmeleri yönünde çok ciddi reformlar ve adımlar attıklarını belirterek, şöyle devam eti:
"Hepiniz buna şahitsiniz. Vakıf mallarının iadesiyle son dönemde çok somut hale gelmiş olan eşit vatandaşlık ilkesi bundan sonra da en temel şiarımız olacak. Ayrıca eğer otantik kültürler ve dini gelenekler olarak sokaklarda ortak bir ailenin parçasıysak ki böyle, eşit vatandaşlık ilkesi etrafında bir araya gelmişsek ki yine böyle, aslında bu güzel beraberliği bir evrensel mesajla da taçlandırmak lazım. O da bütün dünyaya, hangi türden olursa olsun her tür ötekileştirme, bir tür baskı ve zulme karşı ortak sesimizi duyurmak lazım. İstanbul'dan bu mesajın yükselmesi çok önemli. İster İslamofobi çerçevesinde olsun ki son zamanlarda yaygınlaştı, Avrupa'da camilere saldırılar hepimizin gündemindedir, ister antisemitizm şeklinde olsun ki o da çarpıcıdır. Hanuka Bayramı'nın gerekçelerinden biri o dönemde, Yahudilere yönelik baskılar yapılırken gündeme gelen bugün camilere yönelik bazı baskılarda, domuz başının konması gibi, bu tür bazı semboller üzerinden yapılan hakaretler asırlar boyu süren ve arzu edilmeyen sonuçlar doğuran gerilim alanlarıydı. İslamofobiye karşı hep beraber sesimizi yükselttiğimizde, aslında sadece Müslümanlara dönük ayrımcılığa değil, dini kimlikleri ihtiva eden bütün ayrımcılıklara karşı da sesimizi yükseltmiş oluruz. O anlamda kim hangi gerekçelerle olursa olsun inancı dolayısıyla dışlanmışsa baskıya, zulme uğramışsa biz hepsinin karşısında aynı kararlılıkla durma iradesi göstermek zorundayız. Bu insanlığın gelecek nesillere bırakacağı en güzel mirası olacak."
Azınlık cemaat temsilcileriyle yeni bir yılın başlangıcında bir arada olmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu ifade eden Davutoğlu, "aile sofrası"nda hep beraber ortak kültür ve kültürel birikimim ele alınacağını söyledi.
Davutoğlu, evrensel mesaj olarak bütün dünyaya verilecek ortak mesajlar noktasında yemeğe katılanların kanaatlerinden istifade etmenin de kendisi için büyük bir onur olacağını vurgulayarak, Başbakanlık görevini aldıktan sonra böyle bir sohbeti çok arzu ettiğini, ancak böyle bir anlamlı günde bir araya gelebildiklerini, bunu daha da sıklaştıracaklarını belirtti.
Mevlit Kandili'ni, gerek Katolik gerekse Ortadoks cemaatlerinin Noelini, Musevi cematinin Hanuka Bayramı'nı tebrik eden Davutoğlu, hayırlı, esenlik dolu bir yıl dileğinde bulunarak, 2015'in bütün insanlığa barış ve kardeşlik mesajlarının iletildiği bir yıl olmasını temenni etti.