EKONOMİ

‘Yapay zeka balonu’ yeni değil: Karl Marx 150 yıl önce açıklamıştı

Yapay zeka hızla büyüyor, ancak yatırımların büyük kısmı spekülatif nitelikte. Altman, yapay zeka sektörünün bir balon içinde olduğunu söylediğinde, teknoloji piyasaları anında tepki verdi. Gelecekteki riskler ne?
Sitede oku
Yapay zeka sektöründen Sam Altman’ın uyarısı, özel girişimlerle ilgiliydi, ancak bazı yatırımcılar bunu sektör genelinde bir değerlendirme olarak yorumladı. Örneğin teknoloji milyarderi Peter Thiel, Nvidia hisselerini sattı, ABD’li yatırımcı Michael Burry ise Palantir ve Nvidia gibi şirketlerin değer kaybedeceğine dair milyon dolarlık bahisler yaptı.
Altman’ın sözlerinin açığa çıkardığı gerçek, sadece bazı firmaların kırılganlığı değil. Karl Marx’ın yaklaşık 150 yıl önce ileri sürdüğü, 'üretimde karlı yatırım fırsatı bulamayan fazla sermaye sorunu.'

Marx’ın kriz teorisi

Yapay zekanın geleceği sorgulanmıyor. İnternetin dot-com çöküşünden sonra hayatta kalması gibi, uzmanlara göre yapay zeka da kalıcı olacak. Conversation’da yer alan habere göre tartışma konusu olan, yapay zeka hisseleri spekülatif kazançlarını sürdürmeyi bıraktığında sermayenin nereye akacağı.
Marx, krizlerin temelinde ‘aşırı sermaye birikimi’ olduğunu savunmuştu. Bir ekonomi, biriken sermaye karlı şekilde yeniden yatırılamadığında dengesizleşir. Sermaye fazlası, yeni bir artı değer yaratmayan yatırımlarla karşılaştığında, spekülatif alanlara kaydırılır.

‘Ekonomik zayıflığı maskelemeye çalışıyor’

Düşük faiz oranları ve pandemi dönemi likiditesi, şirket bilançolarını şişirdi. Bu likiditenin büyük kısmı teknoloji sektörüne aktı ve Batı tarafından ‘muhteşem yedili’ olarak da anılan Amazon, Alphabet, Meta, Apple, Microsoft, Nvidia ve Tesla’da yoğunlaştı. Bu firmalar olmasa, piyasa performansı negatif olurdu.
Bu durum uzmanlara göre 'teknolojik dinamizmi göstermiyor. Aksine, sermayenin dar bir grup aşırı değerlenmiş varlıkta toplanmasını ve üretimle bağlantısı olmayan bir şekilde dönmesini' yansıtıyor. Sonuç olarak, gerçek ekonomiye ulaşan yatırım azalıyor, ekonomik durgunluk ve yaşam maliyeti krizi derinleşiyor.

Yapay zeka geçici çözüm mü?

Ekonomist David Harvey, Marx’ın kriz analizini ‘mekansal-zamansal çözüm’ kavramıyla açıklıyor. Bu, sermayenin geçici olarak durgunluğu, yatırımı geleceğe erteleyerek veya yeni alanlara kaydırarak çözmesini ifade ediyor.
Yapay zekadaki patlama, hem zaman hem de mekan açısından bir çözüm işlevi görüyor. Yatırımcılar, gelecekte karlılık vaat eden ancak gerçekleşmeyebilecek projelere yönlendiriliyor. Veri merkezleri, çip üretim tesisleri ve minerallerin çıkarıldığı alanlara yapılan yatırımlar ise fiziksel olarak sermayeyi emiyor.
Ancak Altman’ın itirafı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın korumacı politikaları, bazı ekonomistlere göre de 'bu yatırımların sınırlarına ulaştığını' gösteriyor.

'Fazla üretim, alım gücü'

Marx’a göre 'sermayenin fazla üretimi, üretim araçlarının ve temel ihtiyaçların aşırı üretimine karşılık gelir, ancak bunlar mevcut sömürü oranlarıyla' kullanılamaz.
Başka bir deyişle, 'alım gücünün durgunluğu sermayenin karlı hale gelmesini engeller. Karlılık azaldığında, ekonomi bu dengesizliği işçilerin ve emeklilikleri hisse senetlerine bağlı hanehalklarının yaşamını yok ederek çözer.'
Uzmanlara göre tarih bunun örnekleriyle dolu: Dot-com çöküşü küçük yatırımcıları yok etti, 2008 mali krizi milyonları evsiz bıraktı.

Spekülasyon büyümeyi tetikliyor

Yapay zekadaki balon, yapısal baskıların sonucu ve yalnızca teknolojik bir olay değil. Üretim alanları daraldığında sermaye, ya spekülasyona kayıyor ya da yeni coğrafyalara yönlendiriliyor. ABD, giderek spekülasyonu tercih ediyor.
Yapay zeka altyapısına yapılan kurumsal harcamalar artık hane halkı tüketiminden daha fazla GDP büyümesine katkıda bulunuyor. Bu durum, büyümenin üretken genişleme yerine spekülatif yatırımlarla sağlandığını gösteriyor.

Gelecekteki riskler

Yapay zeka 'balonu patladığında, hükümetlerin uluslararası yatırım transferi için sınırlı alanı ve kırılgan kredilerle desteklenen ekonomi, ciddi sonuçlar' doğurabilir. Ekonomistlerin bir kısmı ‘sermaye yok olmayacak, ancak tahvil ve kredi piyasalarında toplanacak ve maliyetler en çok çalışan sınıfa yansıyacak’ görüşünde.
Yapay zeka varlığını sürdürecek. Ancak etrafındaki spekülatif balon, daha derin bir yapısal sorunun işareti: Fazla sermayeyi yönetme mekanizmasının sosyal bedeli, en çok işçi sınıfına yükleniyor.
GÜNDEM DIŞI
Dr. Türkmen: Spinoza da Marx da herkesin özgür olmasına bağlı bir bireyselleşmeden söz ediyor
Yorum yaz