İş Bankası ve TÜDAV, ekosistemin binlerce yıllık sessiz tanıkları olan mercanları korumak amacıyla yeni bir proje başlattı. Denizlerin derinliklerinde pek çok canlı türüne ev sahipliği yapan siyah ve taş mercanlar, tehditlerle karşı karşıya.
Türkiye denizlerinde yaşayan, pek çok canlı türüne ev sahipliği yapan siyah ve taş mercanlar deniz yaşamının devamlılığı açısından kritik bir rol üstleniyor. Ancak bu değerli canlılar, iklim değişikliği ve kirliliğin yanı sıra hedef dışı avcılık, süs eşyası olarak kullanım, akvaryumlarda sergilenme gibi insan kaynaklı tehditlerle de karşı karşıya.
On binlerce yıldır denizlerin derinliklerinde yaşayan mercanlar, bu yönüyle denizlerin hafızası olarak biliniyor. Taş mercanlar, mercan resiflerini oluşturan canlılar ve bu resifler denizlerin ormanları gibi. Deniz yaşamının %25'ine ev sahipliği yaparak binlerce balık ve deniz canlısı için barınak, üreme ve beslenme alanı olan deniz mercanları, tıpkı deniz çayırları gibi çok sayıda omurgasız türü içerisinde barındırıyor. Derin deniz ekosistemlerinin iskeletini oluşturan, küçük canlılar için tutunma ve saklanma alanı sağlayan mercanlar, bazı türlerin biyolojik çeşitliliğinin korunmasında önemli bir alanı oluşturuyor.
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın (TÜDAV) araştırmalarına göre, mercanlar denizlerin karbon döngüsüne katkı sunarken, aynı zamanda binlerce yıllık doğal birikimin de taşıyıcısı görevini görüyor. 2023 yılında denizleri ve deniz kaynaklarını korumak, ekolojik dengeye ve sürdürülebilirliğe destek olmak amacıyla “Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları" projesini başlatan Türkiye İş Bankası ve TÜDAV, bu projenin devamı niteliğinde, siyah ve taş mercan türlerinin habitat ve popülasyonlarını korumaya yönelik “Denizlerin Ormanları: Mercanlar” adlı yeni bir proje daha hayata geçirdi.
“Denizlerin Ormanları: Mercanlar” projesinin amaçları “Dünya bizim, gelecek bizim” yaklaşımıyla yürütülen proje, Marmara Denizi ve Kuzey Ege’de, Marmara Adası, Gökçeada ve Bozcaada çevresinde bulunan endemik siyah mercan (Savalia savaglia) ve taş mercan (Cladocora caespitosa) türlerinin korunmasını hedefliyor.