Habere göre, Trump yönetimi bu belgeyle birlikte Epstein’in eylemleri ve ölümü hakkındaki komplo teorilerine resmi olarak ilk kez karşı gelmiş oldu; bu da söz konusu belge ve bulguları önemli kılıyor.
Öte yandan, hem mevcut FBI Direktörü Kash Patel hem de mevcut FBI Direktör Yardımcısı Dan Bongino, Epstein’in nasıl öldüğü konusundaki resmi açıklamayı sorgulayan isimler arasında yer alıyordu. Patel ve Bongino, şimdi ise Epstein’in intihar ettiğini söylüyor. ABD’deki sağ çevreler, Epstein’in suçlarına hükümet yetkililerinin, ünlülerin ve iş insanlarının da karıştığını iddia ediyordu. İddialar arasında, “birilerinin” bunları gizlemek için Epstein’i öldürdüğü de vardı.
Axios’un ulaştığı belge, Epstein davasına karışan hiç kimseye suçlama yöneltilmeyeceğini de ortaya koydu. Epstein’in suç ortağı Ghislaine Maxwell, halihazırda 20 yıl hapis cezasının infazı için hapishanede bulunuyor.
‘Üçüncü partileri hafife almamak lazım. Ohio’da Demokratlar bu yüzden kaybetti’
‘Musk’ın partisinin iktidar olması zor ama Demokratları ve Cumhuriyetçileri masaya oturtabilir’
“Amerika Partisi’ne bakalım. Elon Musk’ın burada kendi ideolojisini, kendi noktasını ve Trump’la ilgili rahatsızlıklarını bulundurduğu iki nokta var. Birincisi, Big Beautiful Bill’de de karşımıza çıkan 37 trilyon dolarlık borç. Elon Musk, DOGE ile 150 milyar dolara dayanan tasarruf yapıldığını fakat bu yasa tasarısıyla gelen bütçeyle borcun artacağını söylüyor. Buna karşı çıkıyor. İkinci noktası ise MAGA kitlesinden ayırıyor onu. H1B vizeleri bunlar. Amerika’da teknoloji şirketlerinin başka ülkelerden beyin göçünü sağlayan bir vize türü. Türkiye’den giden birçok insan da H1B vizelerini kullanıyor. Elon Musk, Trump’ın göçmen karşıtı politikalarının aksine H1B vizelerini savunuyordu. Hatta bu yüzden Vivek Ramaswamy dahil olmak üzere Cumhuriyetçi birçok siyasetçi, MAGA kitlesinden yoğun tepki çekti. O dönem baltalar gömüldü tabii. Elon Musk bu ikisini en önemli meseleler olarak anlatıyor fakat Amerikan kamuyounda bu ikisi de çok karşılık bulan meseleler değil.
Anketlere göre Amerikalılar ekonomi, kürtaj, dış politika gibi sebeplerle oy veriyor. Bu ikisi ilk on gerekçe arasında bile değil. Donald Trump’tan oluşabilecek potansiyel bir rahatsızlığı değerlendirmeye de yeterli değil. Elon Musk ne yaparsa Amerika Partisi daha ciddi bir boyuta gelir? MAGA içerisinde Musk dışında da rahatsızlık duyanlar var. Bu rahatsızlıkları biz öncelikle göçmen krizine getirilen çözümlerin yetersiz olduğu gerekçesiyle duyuyoruz. Bazı konularda geri adım attığı, tüm göçmenleri yollamayacağı şeklinde bir algının oluştuğunu görüyoruz. İkincisi Trump, ‘Artık savaş yok’ demişti. Ama İran meselesinde çatışmara girdiği için MAGA kitlesinin bir kısmında rahatsızlık oluşmuş durumda. Temsilciler Meclisi’ndeki Marjorie Taylor Greene gibi bazı vekillerin partiden ayrılıp olası bir Elon Musk hareketine geçebileceği söyleniyor. Ancak Musk’ın burada siyasi kimlik oluşturması pek söz konusu değil. İsrail konusu da burada çok kritik. MAGA tabanının ciddi bir kısmı, Amerikan çıkarlarının İsrail çıkarlarına kurban edildiği kanaatinde. 7 Ekim 2023’ten sonraki ilk birkaç hafta Elon Musk, çok İsrail yanlısı paylaşımlar yapmadı. Sonra Netanyahu ile birtakım geziler yaptı. O noktadan sonra İsrail yanlısı paylaşımlar yapmaya başlamıştı. Geçmişinde çok İsrail yanlısı değil.
Eğer o kimliğine dönerse MAGA’daki İsrail’den rahatsızlık duyan tabandan kendisine taban çekebilir. Ama şu an için bakılırsa, kendi ortaya attığı argümanlar MAGA’yı dahi heyecanlandıracak argümanlar değil. Tabii neticede Donald Trump ile yol yürüdü bu kişi. Yürüdükleri yolun ilk çakıltaşına takıldıklarında, en bel altı şekilde Jeffrey Epstein meselesi üstünden vurdu Trump’ı. Şu anda tüm siyasetçiler, Elon Musk ile yol yürürse yarın anlaşmazlık yaşadıklarında benzer şeylerin başına gelebileceği algısına sahip. Bir figür var aslında. 2020 yılında adını çokça duyuran Demokrat Andrew Yang var. Liberteyen Sol, merkeze yakın bir karakter olarak kendisini ortaya koydu. Elon Musk ile çalışabileceğini söyledi. İki partide de kendi siyasi kariyerinde ilerleme imkanı göremeyen kişilerin böyle bir alternatif görünce oraya geçmesi mümkün. Neticede Amerika’da işler parayla çalışıyor. İlk kez elinde ciddi bir maddi kaynak bulunan bir alternatif ortaya çıkınca bunu değerlendirmek isteyenler olacaktır. İktidar olabilir mi? Bu çok zor.”
‘Epstein meselesi Cumhuriyetçi seçmen için çok önemli. Trump’ın şu anki tavrı bir sonraki seçimleri etkileyebilir’
“Epstein meselesiyle ilgili buradaki en büyük tartışma, Trump’ın ve onunla birlikte hareket eden kişilerin seçim öncesi açıklamaları. Buraya FBI Başkanı Kash Patel’i, Başkan Yardımcısı JD Vance’i, Adalet Bakanı Pam Bondi’yi ekleyebilirsiniz. Bu figürlerin tamamı belgeleri doğruladı. Pam Bondi hatta ‘Müşteri listesi masamda. Ben görüyorum, siz göremiyorsunuz’ dedi. Hepsi söylendi, el yükseltildi. Göreve başladılar. İnsanlar beklenti içine giriyor ve şimdi ‘yok’ diyorlar. Birçok söz verildi. Kimi tutuldu, kimi tutulmadı. Ama Jeffrey Epstein meselesi, Cumhuriyetçi kamuoyunda çok ciddi karşılığı olan bir mesele. Cumhuriyetçiler bu konunun üstüne gidilmesini yıllardır istiyor. Hollywood’da üst üste gelen liberal mesajlar, sanatçıların ve aktörlerin Demokratlar için kendilerini paralaması da buna yol açtı. Ama neticede Jeffrey Epstein meselesiyle Cumhuriyetçiler, elitlere karşı antipatik oldu. Donald Trump’ı, ‘bataklığı kurutacak bir figür’ olarak görüp oy verdiler. Trump’ın şu anda yaptıkları ve yapmadıkları, sonraki seçim döneminde aday olacak Cumhuriyetçi figürün şansını da ciddi şekilde tüketiyor. Tüm seçim kampanyası döneminde çok fazla Epstein vurgusu vardı. JD Vance, açık bir şekilde müşteri listesinin olduğunu, elit kişileri korumak için ortaya çıkarmadıklarını söylüyor. Sürekli vurguluyorlar.
Tabii burada kafamıza oturmayan hadiseler de var. Birincisi, Elon Musk’ın ‘Trump belgelerin içinde’ demesi. Zaten belgelerin içindeyse sen bu adamla niye yol yürüdün bugüne kadar? Kamuoyuna açık olmayan bir bilgiye erişimi varmış da bunu söylüyormuş gibi gelmiyor bana. Daha önce kamuoyunda belgelerde Trump’ın adının geçtiği, Epstein ile eskiden dost olduğu biliniyordu. Çok yüksek ihtimalle Amerikan devleti üstünde nüfuzlu kişilerin adı o belgelerde var. Çünkü Donald Trump’ın seçim öncesinde çok önemsemediği, tehlike olarak görmediği, açıklama sözü verdiği hadisenin üstü niye çok agresif şekilde üstü kapatılıyor şimdi? En son dün bir gazeteci Epstein meselesini sordu. Trump bağırıp çağırdı, ‘Çok önemli şeyler oluyor, sen bu sapığı mı soruyorsun?’ dedi. Burada bir de Trump’ın kendi kabinesiyle olan sorunlarını da konuşmamız lazım. İran meselesi üzerinden Tulsi Gabbard ile tartıştı. İstihbaratın başına getirdiğiniz bir figürün görüşleri için ‘önemli değil’ diyorsunuz. Verdiği tavsiyelerin tam tersi politika üretiyorsunuz. O kişi de istifa etmiyor. Mile Waltz ile Signalgate sonrası tartışma yaşadı. Netanyahu ile birebir ilişkisi var diye Waltz’u kovmuştu. En son olarak Pete Hegseth üzerinden görüyoruz yeni bir kavgayı.
Pentagon, Ukrayna’ya verilecek desteği dondurmuştu. Fakat Amerikan medyasına göre bu kararın alınmasında tamamen Pete Hegseth’in kendi inisiyatifi olarak duyuruldu. Trump daha sonra geri adım attı. Yardıma tekrar devam edeceklerini söyledi. Bu kötü duruyor. Kimin hatası bilemeyiz. Pete Hegseth bunu kendi mi yaptı yoksa Trump mı onu trenin altına atıyor bilemeyiz. Ama bir sorun olduğu görülüyor. Burada kabinede büyük bir krizin devam ettiğini görüyorum. Yakın gelecekte mesela birkaç ay içinde istifalar veya görevden almalar yaşanabilir. Jeffrey Epstein krizinde de Kash Patel ve Pam Bondi çok zor durumda kaldı. Bu olay büyürse ki bana büyüyecek gibi geliyor, MAGA kitlesinin en çok önemsediği konulardan birisi bu, birilerinin kellesi gidecektir. Trump ‘Bana liste yok dediler, beni yanılttılar’ diyerek zeytinyağı gibi üste çıkabilir. Birilerinin kurban edilmesi çok olası.”