Gazeteci Mustafa Hoş, Türkiye’nin içinde bulunduğu toplumsal ve siyasal atmosferi, emeklilik sistemindeki sorunlar hakkında konuştu.
Hakikatin toplumsal bir kaide olduğunu belirten Mustafa Hoş, bu kavramın değersizleştirildiğini vurguladı:
Bu kelimenin içi boşaltıldı. Hakikati yeniden eski anlamına kavuşturmamız gerekiyor, aksi takdirde söylediklerimizin bir karşılığı olmayacak.
Mustafa Hoş, emeklilik sisteminin temel işlevini yitirdiğini belirtti:
Yıllarca çalışan bir vatandaşın hak ettiği parayı alması gerekir. Oysa bu gelir, bir lütuf gibi sunuluyor. Emekliye sadaka verir gibi maaş ödeniyor. Eğitimli ve yıllarca kamu hizmeti vermiş kişilerin aldığı maaşların, temel yaşam masraflarını karşılayamayacak düzeyde, bu tablonun adil değil.
Mustafa Hoş, kamuoyunun asıl meseleler yerine suni gündemlere yönlendirildiğini dile getirdi. Leman dergisine yönelik protestolara değinerek, şunları söyledi:
Bu sürecin fikir özgürlüğü bağlamında değil, doğrudan bir tehdit dilinin kullanıldığı tehlikeli bir zemin üzerinden yürütülüyor. “Yakın bu binayı” gibi ifadelerin, geçmişteki katliamlarla özdeşleşmiş çağrışımlardır. Bu tarz eylemlere karşı hukuki bir işlem yapılmaması ciddi sorunlar doğurabilir.