Prof. Dr. Ahmet Güzel: '0-6 ay arası çocukların doğrudan güneşe maruz bırakılmaması gerekiyor'

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Güzel, Radyo Sputnik’te Fethi Yılmaz’la Gündem Özel programının konuğu oldu.
Sitede oku
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Güzel, dijitalleşmenin çocuk sağlığı üzerindeki etkilerinden güneş çarpmasına, beslenmeden oyun bağımlılığına kadar pek çok başlıkta uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Ahmet Güzel, günümüz çocuklarının, önceki kuşaklara göre çok daha farklı çevresel ve sosyal koşullarda büyüdüğünü ifade ederek,
Eskiden çocuklar sokakta oynar, ağaçlara tırmanır, hayvanlarla temas kurardı. Bugün ise küçük aile yapısı ve kapalı alan yaşamı, çocukların sosyal dokunuşlardan uzak kalmasına neden oluyor. Her çocuk kendi gelişimsel ritmine göre ilerler. Tüm çocuklardan aynı beceri ve hızda gelişim beklemek gerçekçi değil. Denver Gelişimsel Tarama Testi ve nöromotor gelişim analizleriyle çocukların bireysel ihtiyaçlarının anlaşılabilir.
Yeni kuşak çocuklarda sık duyulan “sıkıldım” ifadesinin, aşırı uyarana maruz kalma ve duygusal yüklenmeyle bağlantılı olduğunu belirten Güzel, şunları söyledi:

Çocuklar sosyal medya aracılığıyla dünyanın tüm yüküne tanık oluyor ama buna karşılık duygusal ve bilişsel donanımları yetersiz kalıyor. Bir olayla duygusal olarak başa çıkamayan çocuk zamanla depresif ruh hali geliştiriyor. “Çocuklarımıza yüzme, piyano, yabancı dil eğitimi gibi programlar uygularken onun fiziksel ve bilişsel kapasitesini göz önünde bulundurmalıyız. Her çocuğun bir “fincan”, “bardak” ya da “sürahi” gibi farklı kapasitelere sahip.

'Tıklama gençliği'

Kent yaşamının çocukları hareketten uzaklaştırdığını dile getiren Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bugünün çocukları ekran başında büyüyor. Bu nedenle enerjilerini atacak ortam bulamıyorlar. Aileler bu durumu çoğu zaman hiperaktivite ile karıştırıyor. Özellikle sanal dünya ile gerçek hayat arasındaki hız farkının, çocuklarda dikkat dağınıklığına ve gerçeklik algısının zayıflamasına yol açıyor. Bir dakika içinde bir yerden diğerine geçilen sanal evren, çocuklarda sabırsızlık ve odaklanma sorunu yaratıyor. Gerçek hayattaki durağanlık onlara ‘sıkıcı’ geliyor. “Tıklama gençliği” olarak tanımladığım bu kuşağın, gerçek dünyanın ritmine uyum sağlamakta zorlanıyor.

Ekran bağımlılığının yüzyılın en büyük çocuk sağlığı sorunlarından biri olduğunu vurgulayan Güzel, ailelerin çocuklara rehberlik etmesi gerektiğini belirtti:
Çocuğunuzla birlikte oyun oynayın ve içerikleri sorgulamasını sağlayın. Bu sayede çocuğun muhakeme yeteneğini geliştirebilir, sanal dünyanın olumsuz etkilerini azaltabilirsiniz. Şiddet oyunlarında birini vurduğunuzda ödül alıyorsanız, bu çocukta davranışsal koşullanma yaratır. bazı bilimsel çalışmaların, 20-30 dakikalık bir oyun deneyiminin bile duygulanım merkezini zayıflattığını gösteriyor.
Güneş çarpması konusunda da aileleri uyaran Prof. Dr. Güzel, 0-6 ay arası çocukların doğrudan güneşe maruz bırakılmaması gerektiğini vurguladı:
Bu yaş grubundaki çocukların ciltleri çok hassas. Güneşe maruz kalmaları su kaybına ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca açık renkli kıyafetler, uygun faktörlü güneş kremleri ve bol sıvı tüketimi oldukça önemli.
Trambolin kullanımına da dikkat çeken Güzel, özellikle 2-5 yaş grubundaki çocukların bu aktivite sırasında baş-boyun travması riski taşıdığını belirtti:

Küçük yaştaki çocukların boyun kasları gelişmemiştir. Ani hareketler, beyin kanaması gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu yaş grubundaki çocukların başları, vücutlarına oranla büyük olduğundan ve boyun kasları yeterince gelişmediğinden, trambolinde zıplama sırasında başın öne ve arkaya hareket etmesi, beyin kanamalarına yol açabiliyor. Ayrıca, elastik yapıya sahip çocukların baş kontrolü zayıf olduğundan, bu çocuklarda sakatlanma riski daha fazla. Trambolinde zıplama sırasında çocuklar, başlarını sert cisimlere vurabileceği gibi, kontrolsüz bir şekilde hareket ettiklerinde ciddi yaralanmalar yaşanabiliyor.

Aşı karşıtlığına da değinen Prof. Dr. Güzel, aşıların bilimsel dayanakları ve tarihsel kazanımlarıyla çocuk sağlığının teminatı olduğunu söyledi:

Aşı, çocuğun bağışıklık sistemini gerçek mikroba karşı hazırlayan kontrollü bir eğitimdir. Aşı sayesinde pek çok hastalık tarihe karıştı. Meningokok gibi ölümcül enfeksiyonların aşıyla önlenebilir. Aşının bireysel bir tercih gibi görünse de toplumsal sağlık açısından zorunludur.

Güzel, sözlerini şöyle sonlandırdı:
Çocuğunuzla mutfağa girin, ona ev içi sorumluluklar verin. Sadece sanal dünyanın değil, yaşadığı dünyanın bir parçası olduğunu hissettirin. Çocuklarla kurulacak anlamlı ilişkilerin uzun vadede karakter gelişimi üzerinde belirleyicidir. Çocuk gelişiminde sadece fizyolojik sağlığın değil, bilişsel, duygusal ve sosyal faktörlerin birlikte ele alınması gerekiyor. Çocukların sağlıklı bireyler olarak yetişmeleri, ancak bilinçli ebeveynlik ve bilimsel rehberlikle mümkün olabilir.
Yorum yaz