Barış Terkoğlu: 'Nihat Genç, hayatın içinden gelen, hikâyesiyle toplumun damarına dokunan bir yazar'

Barış Terkoğlu, yakın zamanda yoğun bakımda tedavi altına alınan gazeteci-yazar Nihat Genç’in edebi üslubunu, düşünce dünyasını ve kişiliğini anlattı.

Barış Terkoğlu, Nihat Genç’in yazı dilini şu sözlerle değerlendirdi:

Nihat abi yazı yazdığı zaman hep okuru yerinden hoplatan, tokat atan, kendine getiren bir üslup benimserdi. Leman dergisi döneminden itibaren bizim gençlik yıllarımızın parçasıydı. O yazıları okur, hayat üzerine düşünürdük. Onun herkesi düşündüren bir tarafı vardı. Yazdıkları sadece politik değil, aynı zamanda Anadolu’daki bilgelik geleneğinden izler taşıyan anlatılardı. Bektaşi geleneğinden gelen, halkın dilini kullanan, hikâye anlatma kabiliyeti yüksek biriydi. Yazılarında yaptığı benzetmeler, başkasının ağzında kaba duracak ifadeler bile onun üslubunda edebiyatın bir parçası haline gelirdi.

Terkoğlu, Genç’in toplumsal ve politik duruşu hakkında şunları söyledi:

Nihat Genç ilk olarak Ülkü Ocakları’nda yer aldı, ancak oradan ayrıldıktan sonra ulusalcı, cumhuriyetçi ve anti-emperyalist çizgiden hiç ayrılmadı. Özellikle Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde bu duruşuyla ön plana çıktı. Yazarlığa bizim gönderdiğimiz tek bir e-posta ile başladı, hiçbir ücret talep etmeden yıllarca yazdı. Parayla ilişkisi yoktu, borcunu alacağını bilmezdi. Yayınevlerinden telif istemeden yazı yollardı. Bu yönüyle maddi dünyanın dışında kalmış, sadece fikriyle var olan bir yazardı.

Terkoğlu, Genç’in halkla olan doğrudan ilişkisine de dikkat çekerek sözlerini şöyle noktaladı:

Nihat Genç, çay ocağında, kahvede oturur, oradan aranırdı. Cep telefonu bile uzun süre kullanmadı. Kahvede yazı teslim ederdi, oyuna katılırdı, insanlarla sohbet ederdi. Yazılarının birçoğunu hiç düzeltme kabul etmeden yayımlamamızı isterdi. Onunla birlikte yürürken bile etrafında insanlar toplanır, bir anda bulunduğumuz yer bir miting alanına dönüşürdü. Bu doğallıkla anlatıcı olan ender insanlardandı. Umarım iyileşir ve hikâyelerini anlatmaya devam eder.

'Anadolu'nun dereleri yanlış yere akmaz, biz o dereler gibi olacağız'

Gazeteci Fethi Yılmaz, Nihat Genç hakkında şunları söyledi:

Birlikte çalıştık. Barış da çok güzel bir yazı yazmış Nihat abiyle ilgili. Nihat abi, yazmak için yaşayan bir insandı. Karadenizlilerin tabiriyle 'küfür etmezuk, biz söveruk' derdi. Bu, onun dilindeki vurguyu güçlendiren bir özellikti. Biz çalıştığımız yerde iki kişi kalmıştık ve bizi gönderiyorlardı. İstanbul'da bize bir apartman dairesi bile vermediler. Sonunda tuvaleti merdivenlerinde olan bir yere taşınmak zorunda kaldık. Nihat abi o dönem yanımızda durdu, tek bir maille yazılarına devam etti. Parayla ilişkisi olmayan, bu dünyadan beklediği şeyler farklı olan bir insandı. 15 Temmuz sonrası yaptığı o muhteşem konuşmada, 'Anadolu'nun dereleri yanlış yere akmaz, biz o dereler gibi olacağız' demişti. Onun çalıştığı insanları öne çıkarma, onlara destek olma tarzını çok severdim. Umarım bir an önce aramıza döner ve o kavgasına devam eder.